Göz göze gelsek, kör olacaktık.
Konuşsak, sözler bitecekti.
Ve söylenecek bir çift söz kalsın diye konuşmuyorduk. Gözlerimizi birbirine değdirmeden öylece oturalım. Ve bir bardak demli çayın, insanın yüreğini ısıtan şefkatine sığınıp susalım. Masada çay bardakları ve senin ellerin olsun.