belkiz9493belkiz9493

Kimsenin peşinden koşacak değilim,
          	İnsansa beraber yürürüz zaten! 

belkiz9493belkiz9493

Sana aşık olduğum günü hatırladım. Bir sonbahar akşamıydı. Sararan yapraklara, kötü havalara inat baharı hatırlatıyordu gülüşün. Gülünce gözlerinin içi gülüyordu. Hayattaki tüm kötü şeylere inat burdayım der gibi bakıyordu gözlerin. Sana o gün aşık oldum. Gözlerimi sanki yeniden açtım hayata. O günden sonra ne kendimi senden alabildim ne de düşüncelerimi. Baktığım gittiğim gezdiğim her yerde sen vardın. Senin hayalinle yaşadım her şeyi. Gel, sensizliğe mahrum etme beni. Ben seni sensiz de severim ama yokluğun günden güne eritir bedenimi. Gel sevgilim. Ruhum seninle dolsun, seninle sonsuz olalım.

HEDIYE21erdd

Yani her zaman
Reply

belkiz9493belkiz9493

Tabi ki abine hediyecim
Reply

HEDIYE21erdd

Canım abime mi 
Reply

belkiz9493belkiz9493

Ben sana mecburum bilemezsin
          
          Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
          
          Büyüdükçe büyüyor gözlerin
          
          Ben sana mecburum bilemezsin
          
          İçimi seninle ısıtıyorum.
          
          Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
          
          Bu şehir o eski İstanbul mudur
          
          Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
          
          Sokak lambaları birden yanıyor
          
          Kaldırımlarda yağmur kokusu
          
          Ben sana mecburum sen yoksun.
          
          Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
          
          İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
          
          Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
          
          Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
          
          Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
          
          Hangi
          
          kapıyı çalsa kimi zaman
          
          Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
          
          Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
          
          Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
          
          Durup köşe başında deliksiz dinlesem
          
          Sana kullanılmamış bir gök getirsem
          
          Haftalar ellerimde ufalanıyor
          
          Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
          
          Ben sana mecburum sen yoksun.
          
          Belki haziran da mavi benekli çocuksun
          
          Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
          
          Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
          
          Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
          
          Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
          
          Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
          
          Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
          
          Ne vakit bir yaşamak düşünsem
          
          Bu kurtlar sofrasında belki zor
          
          Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
          
          Ne vakit bir yaşamak düşünsem
          
          Sus deyip adınla başlıyorum
          
          İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
          
          Hayır başka türlü olmayacak
          
          Ben sana mecburum bilemezsin.