berlmast

ne çıkar rüyalarıma girsen, rüyalarımdan gitsen ne çıkar? ben çoktan ağlamışım gözlerimi, görmüyorum artık seni. sen var olsan ne çıkar olmasan ne çıkar?

berlmast

söz gelimi sen 'a bak kuşlar geçiyor.' diyeceksin alacaksın şekerimi elimden. ben bakarım tereddütsüz ve o kuşları görürüm. olmadığını ikimiz bilsekte ben bir sürü bir sürü kuşlar kurarım. bi' görünür bi' kaybolur. güneşe gider onlar, pike yapar yarışır onlar.

berlmast

dilini bilmediğim bir ülkede gibiyim. su gibi. son vapur saati gibi. içimin nasıl yandığını anlatamıyorum. gözlerim, ellerim kayıp. dövülmüşüm. üstelik kan kusmuşum. son adımımı atmışımda karaya, bastığım yer ayrılmış ana karadan. huzurum, soluklandığım evim, hepsi paramparça.

berlmast

ormanda bir kuş hızla dönüyordu. aşık olduğumuz zaman. yürek denen ormanda ya da orman boşluğunda, bir kuş anormal bir hızla döner ve kaçmamız gerektiğini söyler bize çünkü her şey çok fazladır.
          
          kumrular sakindir bir tek.
          ben kumru değilim.
          sen de...