14. Bölümden alıntı:
"Ne demiş şair; uzun yolda denizi görmek gibisin." diye fısıldadım.
Gözleri gözlerim ile defalarca kere denk düştü. Elindeki beyaz şakayıkları umursamadan beni kolları arasına aldı. Yüzüm onun göğsünde kendine bir yer edinmişti. Onun elleri saçlarımın üzerinde durdu ve yavaşça okşadı. Bir bebek misali saçlarımı narince okşuyor ve huzuru bana tattırıyordu. Meğer yıllarıdır aradığım huzur onu kollarındaymış...
Ilık nefesi boynumda gezindi, huylandırdı. Ve fısıldadı. "Seni bulmaktan önce aramak isterim..." derken onun sakinleştirici sesi bilindik mısraları zihnime kelepçeledi. "Seni sevmekten önce anlamak isterim, seni bir yaşam boyu bitirmek değil de..." duraksadı. Beni kolları arasından çıkartıp zifiri gözleri acı kahvelerimde takılı kaldı. Dudakları araladı; "Sana hep, hep yeniden başlamak isterim."
"Adını mıh gibi hafızama kazımak istiyorum, Kar Tanem. Çünkü ben sensiz aşka gurbetken seninle aşkın yerlisi oldum."