Hayatimizin iyi ya da kotu olduguna sanki hep disaridan bir goz karar vermeliymis gibi bir algi var bende. Sanki ben ozgur irademle, asaletimle gerceklik sahnesine cikarak "Evet tam da istedigimi yasiyorum." diyemezmisim gibi. Baskalarinin ne dedigi o kadar onemli ki, onlar yasadiklarimizin bize uygunlugunu belirliyorlar. Birilerinin yasam tiyatrosunda seyirci koltuklarindan ayaga kalkarak ama onlari bir uyaran olmadigi icin hic de sesini kismayarak yani aslinda hadlerini asarak sanki bize "Hakkettigini alamadi su cocuk vah vah, calisti ama yapamiyor eyvah, kimseye zarari yok buna bu kadar para vermeliler vs." demelerine musaade mi ediyoruz acaba? Sen kimsin de bunlarin muhasebesini yapiyorsun? Dememisim kucukken. O yuzden hala ararim birilerinin fikir beyan etmelerini ve o dusunceye katilmayi. Ancak artik o kadar net fikir beyan eden olmadigi icin bir boslukta gibiyim. Bunun bir ozgurluk olmasi gerekirdi. Bir de su sorunum var ne yaparsam yapayim birisinin "ozentisi" olacagimi saniyorum. Cunku ilkokulda bazi arkadaslarim bu kelimeyi cok kullanirdi ve ben de o gruplamaya hic dahil olmak istemezdim o yuzden simdi bazi kelimeler ozgurlugumu kisitliyor ve benim onlari kesfedip iyilestirmemi bekliyorlar. Ilk kelimem gosteris kelimesiydi, yerine gosteri geldi ve anlam duzeldi. Ozenti olmamak mumkun degil. Ne yaparsak birilerinden gorup birilerinden ilham alip yapabiliyoruz, en ozgun seylerse normal zamanlarda bizi bulmuyor, ozel anlari kolluyor. Ozel anlariniz bol olsun, sevgiler.