Ne derse desinler be!
Ben hayatı yaşayarak anladım.
Hep hayatla savaştım. Sadece kendimi yendim.
En sert fırtınalara göğüs gerdim.
Kimilerine basamak, kimilerine merdiven, kimilerine destek oldum.
Acıyan neresi çok iyi bilirim...
Haksızlık duvarına yaslanmadım yüreğimin yettiği kadar kendimden verdim isteyerek, bilerek...
Yalnızlığım bile kalabalıktı...
Yaşadıklarım üstüme geldi. Duvarların değil, sevdiklerimin altında kaldım.
Aldıklarım için değil; verdiklerim için sorgulandım!
En büyük hatalar için bir özürü kabul ettim de, doğrular görülmedi, ses de çıkarmadım...
İnsanın elinde olmuyor bazen...
Verdin mi elini hayat denilene götürüyor işte bilinmezlere...
Avucuna alıyor yüreğini, sıktıkça acıtıyor!
Pişman ediyor yaşadığına kalkmak istiyorsun da, yaşadıkların ağırlaşıyor kalkamıyorsun yerinden...
Geç kalmışlıklar var ya içini acıtıyor insanın, pişmanlıklar ruhunu öldürüyor, vazgeçiyorsun kendinden.
Kabul edilmiyor ki riyalar kendinle kalıyorsun.
Zaman sorunu olmasa, keşke yeniden başlamak olsa hayata, kim hangi yüzle çıkardı karşıma?
Hayat döner herkese zamanı gelince, bana döndüğü gibi...
Alır geri vermez, bana vermedi...
Yaşam sıralı, mutluluk sırayla değil ki!
Dolu yürekle hayat sıkıştırılır, nasihat değil hayatın gerçeği.
Yaşamak kimseye göre ayarlı değil ki, Herkesin hayatta sabit bir yeri olsun!
Herkese yetemiyor insan, pay ediliyor diri diri, ölmeden ölümü düşündürüyor hayatın iki yüzlülüğü!
Sevdiklerinin küçük yerlerinde kayboldu mu beklentilerin anlıyorsun ki; ne kadar da kaybettiklerin varmış...
Dostların daha gerçekçi oluyor, doğruların değişiyor, sevdiklerin de...
Önünü göremiyorsun ki, geleceği nereden göreceksin,
Geleceği nereden bileceksin?
Nereden bileceksin, nereden bileceksin?
- JoinedOctober 2, 2017
Sign up to join the largest storytelling community
or
6 Reading Lists
- Reading List
- 22 Stories
- Reading List
- 3 Stories