Bu akşam en kötü anımızda Tanrı bizi hatırlayacak mı sizce? Aşağı uzanıp bizi ölümün gölgesinden kurtacak mı? Hayır! Hayır yapmayacak! Bu dünyada Tanrıyı nerede buluruz? Dualarımızda mı? Hayır. Şarkılarımızda mı? Hayır. Izdırabımızda mı? Sabrımızda mı? Hayır. İnanç bir alışveriş değildir. Mutlak olanla pazarlık yapılmaz. İş birliği yapılır. Öyleyse Tanrımız nerede? Size söyleyeyim rahibeler. En derin kuyunun dibindeyken, yalnız, ümitsiz çaresizken bile hâlâ doğruyu yanlıştan ayırabilirsiniz. Karanlık ve çaresizlik varken iyiyle kötünün arasındaki fark damarlarınızda mırıldanmaya devam eder. Kurtuluşun, ödülün, cezanın olmadığı yerde hâlâ kötülüğe gözünüzü dikip “Hayır! Buraya kadar geldin ama öteye geçemezsin.” diyebilirsiniz. Kimin sesidir bu? O karanlıkta yanınızda kim olabilir? Kimin sesi size yol gösteriyor? Karanlık ve kötülük hepimize ilgi çekici olabilir. Bence bunun sebebi karanlık ve kötülükle karşı karşıyayken Tanrıyı yüreğimizde hissedebilmemizdir. Hayır, O bizi aşağıya inip kurtarmaya gelmeyecek. Biz yükselip O'na gideceğiz.
"Abbess/Count"