Bundan yaklaşık 10 yıl önce; babamın tüm ısrarlarıma karşılık olarak aldığı pembe mavi yazılı ve püsküllü bisikletim çalındığında çok büyük bir üzüntü ve çaresizlik duymuştum. Küçüktüm, kocaman bir hayal kırıklığı yaşamıştım ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Elimden tek gelen koşarak eve gitmek ve saatlerce ağlamaktı.
Şimdi ise, şu çokta büyük sayılmayan kantinin küçük masasında, ellerim dizimin üzerinde ve gözlerim donuk bir şekilde o zamanki hissettiğim duyguların elli bin katını hissediyordum. Çaresizlik ve üzüntü. Tabi bunlara ek olarak; heyecan, merak, adrenalin, dehşet ve kaçınılmaz olan korku da vardı. Ağlamak istiyordum. Boş bir sınıfın boş sırasında, başımı dizime yaslayıp hiç konuşmadan ağlamak istiyordum.
Zemheri- Bölüm 9