bindokuzyuzler
İki kırığımın arasındaki laviniam;
bindokuzyuzler
Sensiz geçen yılların birinin sabahından yazıyorum sana. Balkonumda uzun zamandır senin çamaşırlarını asmıyorum. Sofraya 2. bir tabağı eklemiyorum. Evin içinde çorabını sepete atmadığı için kızdığım biri yok. Yıllardır akşamları film izlerken çift kişilik battaniye de tek kişiyim. Ayakkabılık da uzun zamandır benim başmaklarım dışında bir çift görünmüyor. Evin içinde nefes alış veriş seslerim dışında bir ses yok. Ben dışında kimse yok. Yanlış oldu, duvarlarım ve çiçeklerim var bir de. Onlarla da ara sıra sohbet ediyoruz. Seni anlatıyorum. Nerde peki diye soruyorlar. Dilsiz kalıyorum, susuyorum. Derin iç çekişlerin sesi kalıyor geriye. Âh iki gözümün çiçeği dön de anlat onlara nerde olduğunu. Benim dilim varmıyor bu kadarına. Ola ki gelirsen dizlerime üfle lavinia. Senden sonra çok düştüm , ellerim çok sızladı. Kimse üflemedi, yaralarım geçmedi. Gelirsen lavinia üfle dizlerime de nefesin yarama değil yüreğime çarpsın. İki kırığımın arasından tekrar hissedebileyim seni...
•
Reply