Üzülüyor muyum? Belki evet belki hayır kimin umurunda. Bir insanın kalbini ellerinizi arasına alıp canını yakıp onun üzülüp üzülmediğini sorgulayamazsınız. Ama eğer merak ediyorsan anlatayım. Evet üzülüyorum yaşadıklarımdan ,pişmanlıklarımdan , ağladıklarımdan herşeye üzülüyorum. Ama en çok canımı acıtıp bundan zevk almaları canımı sıkar... Bazen diyorum neden bu kadar duygusuzum . Ergenlik geçirirken duygularını da mı kaybettin?... Eskiden yatağın altında içimden bana çığlık gibi gelen ama dışarıdan sessiz duyulan ağlayışlarım bana çok masum geliyor... Neden böyle olduk ki ? Neden farklı insanlara muhtaç durumuna geldik? Güçlü kalamıyorum artık. Artık üzüldüğümde umursamaz tarafım gün yüzüne çıkmıyor. Artık üzüldüğümde kendiliğinden bırakmaya hazırmış gibi doluyor gözlerim. Artık eskisi kadar güçlü değilim... Bunu sebebi yaşadığım taş gibi belki başkasına hafif fakat bana ağır gelen sırtımdaki yükler mi ; yoksa bu dünyanın gerçek yüzümü karar verebilmiş değilim henüz... Hayat benim gibi çocuk ruhlu insanlar için çok zormuş. Benim 1 yıl öncesine kadar hayata bakış açım bir elimde oyuncak bebeğim morarmış ve kabuk bağlamış yaralarla toz pembe hayata bakmaktı... Yoksa büyüdük mü ?? Hayır hayır eğer büyümek buysa hiç istemiyorum... Nasıl başarıyorsun böyle sürekli mutlu olmayı? Ağır gelmiyor mu bir süre sonra? Acıların gülümsemesi bu ... Haklısın ben sürekli mutluyum ama mutluluğum iki türlü benim... Acıyla gülümserim bazen sana sen kanarsın, hüzünle gülerim bazen , özlemle, şefkatle... ama sen bunlar hangisi ayırt edemezsin. Demiştim ya bu acıların birleşmiş gülümsemesi... Üzülmek istemiyor musun? Üzülmeden büyüyemezsin ki üzülmek istemiyorsun... Gel seninle bir anlaşma yapalım sen üzüldüğün şeylere kol kanat ger . Bende burada sana destek vermeye devam edeyim böylelikle acılara katlanma seviyen yükselmiş olur . Başka ne yapabilirim ki . Yazar değil miyim ben...??