Buzdan Gol 18. Bölüm Kesit
Ben odasını incelemekle meşgulken Kuzey belime sarılı koluyla beni odasındaki diğer kapıya yönlendirdi ve giyinme odasına girdik birlikte. "Sana uygun pek kıyafetim yok tabii ama," ne yapacağını bilemez bir şekilde bana baktığında güldüm haline.
Gözlerimi açtığı dolapta gezdirdim. "Bir sweatshirt ya da tişört yeterli bence." Dediğini yaparak ikisini de çıkardığında, "Hangisi?" Diye sordu. Tişört daha uzun olduğundan onu tercih ettim. Elinde kalan diğer parçayı dolabına geri koydu. "Altına eş..." derken araya girerek onu durdurdum. "Bu yeterli, elbise gibi zaten baksana." Dediğimde tişörtü taradı gözleri. Ardından kafasını salladı.
"Ama çorap varsa eğer çok güzel olur. Rahat edemiyorum da böyle." Dediğimde hiç vakit kaybetmeden beni onayladı ve bir çekmeceyi açtı. Gözleri bir süre çekmecede gezindikten sonra bana döndü. "Giyilmemiş bir çorabım var maalesef sadece." Tamam dercesine salladım başımı ben de.
Çekmeceden çıkardığı çorabı gördüğümde neden maalesef dediğini anlamış oldum. Elinde tuttuğu çorap sarı lacivert renklerden oluşan, üzerinde Fenerium etiketi hala duran bir çoraptı.
İçimden hayır demek gelmedi o an. Başka bir zaman belki itiraz eder ve çorapsız kalmayı tercih ederdim ama Kuzey'in benim için yaptığı onca şeyden sonra Fenerbahçe çorabı giymek gözümde çok küçük bir detay gibi göründü. Babamla olan kavgamda asla yanımdan ayrılmayan, bana destek olan, ailemle tanışıp her şeyi yapan adamdı karşımdaki kişi. Ben nasıl hayır diyebilirdim ki ona?
Babamıza ihanet mi ediyoruz Beren?
Elinde tuttuğu çorabı onu daha fazla bekletmeden aldım. Bunu beklemiyor olacaktı ki gözleri şaşırdığını ele vermişti. "Başka bir şeye gerek yok, yeter bunlar. Teşekkür ederim." Dedim ardından.
<3
Bölüm gelesiye kadar size minik bir kesit bırakıp kaçıyorum.