son birkaç gündür güneşi göremiyorum bile. on beş
saat filan uyuyorum. elimden gelse yıllarca uyurum.
hatta hiç uyanmam. çünkü sadece uyurken bir şey
düşünmüyorum. sadece uyurken kafamın bi
köşesinde duran intihar kokusu yerini tarçın
parçacıklarına bırakıyor. yaşamak için bütün enerjimi erken yaşta kullanmışım gibi. her şeye hevesim kırılmış gibi. az önce bir şeyler atıştırayım diye mutfağa girdim. çay koydum, bi sigara yaktım.
balkona çıktım, sigaram bitti. yatağa geri döndüm.
çay da kaldı öyle. sanki ben yedi yaşındayken allah
beni bi işe koymuş. o günden beri kendi kendimi yitip bitirmekle meşgulüm. biliyor musunuz bizim evimiz beşinci katta. ne alaka diyebilirsiniz ama bugün okuduğum birhan keskinin kitabında şöyle bir
cümleye rastladım. "ve neden cinnet beşinci
kattayken yakalar ki insanı?"
nasıl olacak bilmiyorum..