blowuette

kan kusup zehrimi akıtıyorum bu gece ruhuma. sen giderken gözyaşlarımla sükutu taç edişim, sabaha kadar kaldırım kenarında kanayışım ne zaman gelse aklıma kafama balyoz darbesi yemişçesine sendeliyorum. zihnimde sürekli yaralarıma merhem olduğunu söylediğim an yankılanıyor şu sıralar. yalan söylemişim. sen ne merhem olurmuşsun ne de yaraların kabuk tutmasına müsaade edermişsin. dirayetsiz yüreğimin seni seçişinden beridir de sızlar şakaklarım. başım omzuma ağır gelir. çürümüş bedenden beterdir hâlim. tüm bu serzenişlerimi doğurdu tasalanmalarım. şimdi sıksam bir köşede kafama yazarlar mı otopsi raporuma adını? boş versene sevgilim, varoluşum bir intihar zaten.

blowuette

kan kusup zehrimi akıtıyorum bu gece ruhuma. sen giderken gözyaşlarımla sükutu taç edişim, sabaha kadar kaldırım kenarında kanayışım ne zaman gelse aklıma kafama balyoz darbesi yemişçesine sendeliyorum. zihnimde sürekli yaralarıma merhem olduğunu söylediğim an yankılanıyor şu sıralar. yalan söylemişim. sen ne merhem olurmuşsun ne de yaraların kabuk tutmasına müsaade edermişsin. dirayetsiz yüreğimin seni seçişinden beridir de sızlar şakaklarım. başım omzuma ağır gelir. çürümüş bedenden beterdir hâlim. tüm bu serzenişlerimi doğurdu tasalanmalarım. şimdi sıksam bir köşede kafama yazarlar mı otopsi raporuma adını? boş versene sevgilim, varoluşum bir intihar zaten.

blowuette

yara izlerimizde bir hayatı geçiremedik, kiralayamadık bile. mühim değil deyip saçlarını örebilirken, bel zincirlerini öpebilirken çok soğuk bir yatakta gözüme dinlenişler uğramıyor. kafamı taşıyamıyorum, siyah çok ağır. yastığım siyah kan, ensem siyah, favorilerimin altı siyah. siyahı kabanlarında sevip irislerinle randevulaşırken şimdi çok korkuyorum.