Her şeyin bir başlangıcı olur normalde. Mesela yemek yapmayı sevdiğinizi mutafağa girdiğinizde, resim çizmeyi sevdiğinizi elinize kağıt kalem aldığınızda ya da spor yapmaktan hoşlandığınızı ilk ağırlığınızı kaldırdığınızda anlayabilirsiniz. Bunların hepsi birer başlangıçtır ve hayatımıza yön verecek kadar önemli kıvılcımlardır. Ama bazen kimisi de bu kıvılcımı nerde bulduğunu, nasıl bulduğunu ya da hislerinin ne zaman ne şekilde evrildiğini hatırlamaz... Bu kişilerden biri benim. Kendimi bildim bileli resim çizmekten, animasyon izlemekten ve kendi kendime konuşmaktan (şimdi olduğu gibi `^`) zevk alırdım. Yine de bunların ne zaman başladığını, kimin sayesinde ortaya çıktığını veya ne şekilde hissettirdiğini hatırlamıyorum. Tıpkı bu zevk veren kıvılcımlarımın yanındaki o karanlık boşluk hissinin de ne zaman ortaya çıktığını bilmediğim gibi..