bosluktaferyat

Bk finalinden sonra aglamamaya calisiyorum

bosluktaferyat

Bazen insanın zihni, kendi içinde yankılanan seslerin dar sokaklarında kaybolur. Ne tarafa dönse, karanlığın içinden fısıldayan bir düşünce çıkar karşısına. Kendiyle konuşur, kendiyle kavga eder, sonra yine kendiyle barışır. Ama bu barış, kalıcı bir huzur değil; daha çok, fırtına öncesi sessizlik gibidir. İçinde dolaşan sorgular, hiçliği bile ağırlaştırırken, en büyük savaşın dışarıda değil, içeride verildiğini fark eder. Ve belki de insan, en çok kendine yenildiği zaman büyür.

bosluktaferyat

Yalnızlık, kimsenin seni terk etmesiyle başlamıyor. Asıl yalnızlık, odanın ortasında otururken, çevrende yüzlerce insan varken, kimsenin seni duymamasıyla başlıyor. Sessizliğin içinde çığlık atıyorsun ama sadece kafanın içinde yankılanıyor. Gözlerinin dolduğunu fark eden bile yok. Herkes seni güçlü sanıyor çünkü hiç "dayanamıyorum" demedin. Hep “hallederim” dedin, hep “önemli değil” dedin. Ama kimse bilmedi; sen gece yatağa yattığında, ışığı kapatınca değil… içindeki ışık söndüğünde yalnız kaldın. Ve artık biriyle konuşmak istemiyorsun… çünkü yorgunsun. Yalnız değilsin, kimsen yok.

bosluktaferyat

Bir şey olmadı aslında. Ama her şey biraz yer değiştirdi. Renkler solmadı, sadece başka tonlara döndü. Sesler kısıldı demem, ama sustukları yer çok tanıdıktı. Birileri bakarken gördü sandı, bense göründüğüm yerden çok uzaktaydım. Kalbim atıyordu, evet… ama ritmini sadece ben duydum. Belki de her şey aynıydı. Sadece ben başka biri olmuştum.