bosverdilan

Günaydın, ilk buradan söylemek istedim bir karmaşa yaşanmaması adına. Birkaç gündür sabahlasam da bölümü cumaya çıkaramadım, o yüzden bölümümüz pazar günü gelecek. Aktif bir iş hayatım var, bu iki haftada iş çıkışında 4 ayrı toplantıya katıldım. Bu da o dört günde hiç bölüm dosyasını açamamam demek. Bölümü bitmesi gereken yerden önce kesmek ya da sahne eksiltmek istemiyorum. Pazar gününe alıyorum. Bölüm günlerini de bu şekilde kodlayalım kafamızda, önceliğim cuma ama bu tarz aksiliklerle yetişmezse pazar. Ben de hangi gün geleceğini perşembe günü size haber vereyim. Yarın da bir alıntı atarım instagram hesabıma. Pazar günü de ertesi gün okul olduğunun bilincinde rötarsız 21.00’da atarım bölümü. Ayrıca pazar günü DENİZLİ’de imza günüm var. Görüşmek üzere, sevgilerimle

AsuAda9

@selyyra3 evettt lütfennn
Reply

selyyra3

@ bosverdilan  Alıntıyı buraya da paylaşabilir misin lütfen? Çünkü Instagram’ı olmayan birçok okur var malesef ve kolay erişemiyoruzz.
Reply

tarhannn

Arkasında bu şekilde nasıl bırakacak? Zaten gideceğinin belli olduğu gece oldukça nahif şekilde, neden onu götürmediğini, götürürse hangi şartlarda götüreceğini söyledi ama olmadı. Tavrını o halde görünce sertleştirdi. Şunu sorarsanız, çok mu sertti, Firuze çok hassas daha farklı anladı diye, evet derim. Bunu da tetikleyen iki şey var. Birincisi kesinlikle Alparslan. Ecevit Firuze’yi gün içinde bir şey söylemek için aradı ama açmadı, sonra akşam Alp’ten bir mesaj aldı, Alp’le gelip gördüğü konum, kavga ederken Alp’in söyledikleri… Bunlar çok tansiyonu ve tepkiyi yükseltti, bir de elbet Ecevit’in kendini törpüleyerek büyümemesi. Hemen bölüm sonunda 18 yaş halini okuyoruz,  kıskanınca/kızınca/öfkelenince kırıcı. Oradan bir şeyler anlamanızı istedim aslında. Hiç hapse girmeseydi 17 18 yaşında bir gençken bu huylarını törpüleyerek büyütecekti kendini ama 17-18’indeki bu duygular ilk kez 28’inde buldu onu. Davranışsal bir cahillik de var üzerinde, o da ilk defa tüm bunları hissediyorEğer ki o 18 yaşındaki Ecevit büyüseydi Firuze o gece çok üşüdü diye o gece hiç konuşmadan uyutup ertesi sabah yine fırça atardı. (dilan whatsappa yazdı)

tarhannn

Her ne olursa olsun, hangi şehir, hangi hayal olursa olsun, Firuze hiçbir şekilde kendini, bir yakınını kaybetmiş gibi Ankara’nın eksi bilmem kaç soğuğunda, üzerinde askılı bir elbiseyle dışarıya vurmamalı. Firuze’ye bu gerçeği hissettiremez ve onun sadece sırtını sıvazlarsanız, duygusal davranırsanız, bunun sandığı kadar ağır ve ölümü isteyecek kadar büyük bir şey olmadığını belirtmezseniz Firuze kafasında daha da büyütür. Zaten sağlıklı bir hali yok. Ecevit’in “Ne fark eder Firuze?” Sözleri umursamayışından değil, ben gidebilirim, ne sebepten olursa olsun çıkıp gitmem gerekebilir ama sen kendine bunu nasıl yapabilirsin? Kendine gel, nasıl bu halde sokaklara vurursun kendini, dürtmesiydi. Firuze’yi dürtüyordu. Biz Firuze’de okuyoruz ama bazı yerleri Firuze’ye hak vermek için değil, Firuze şu an iyi değil farkındalığıyla okumamız lazım. Ecevit’in İstanbul’a gitmesi gerekti. Bu Firuze için kahredici bir durum ama atölyesinde, sıcak bir alanda üzülerek atlatacağı şekilde bir olay olmalı. Kendini hipotermi geçireceği bir duruma itmemeli.  Firuze’nin canından daha önemli değil. Bu Firuze için öyle değil ama Ecevit için tam olarak öyle. Ecevit bir başka yere gitse, gelemese, gitmek zorunda kalsa, her şey sarpa sarsa ne olacak? 

hasbelkader1234

Merhaba Dilan serçeyi öldürmek kitabının finalini deli gibi iki yıl boyu bölümleri tekrar tekrar okuyarak bitirdik. Sen final yaptın ama bize kıvırcık kızımızdan minik minik bir kaç bölüm  yazarak Zeliha girdabına düşürdün. Harikalar gitti 8 bölüm ama nedense onun kaderinde bir yarım kalmışlık var diyemi bizim vintage kızımızı yarım bıraktın. Bizim su kuşumuzun daha uzun uzun yazılmasını isterdim. O kırık gönlümün gün ve gün nasıl emirle iyileştiğini görmek isterdim. Fetihin onlara olan tavrını ama efsunun onlara kıyamadığından haber uçurmasını isterdim. Kısacası ben uzun uzun bu uçurmayı sevmeyi okumak istiyorum. Birde bol bol Kürşat sahnesi olursa duacın oluruz be yazarım. 
          
          Umarım görürsün yazımı. Ve bana içime su serpecek bir müjde verirsin.  Mesala (kitap olarak başıma gidecek) dersin belki.  

ikidalis0lmusorkide

Öpüşme erken oldu diye düşündüm önce,sonra da diğer kitaplarda 15 16 ci bölüm civarında karakterlerin öpüştükleri aklıma geliyor OKEY DİYORUM BİZ SABIR TAŞIMIYMIŞIZ DİYORUM.

ikidalis0lmusorkide

@ ikidalis0lmusorkide  okumadım ama haklısın jddhdhhd sevişenler bile var
Reply

Mirxyss

@ikidalis0lmusorkide bende aynısı olmustum aklıma direk 3. Bölümde öpüşen Songur ve valeri geldiği için hemen vaz geçtim
Reply

yengeyelifdedin

Umarım sonraki bölüm öpüştükleri yerden devam eder o kısımın duygularını daha ayrıntılı olmasını bekliyorum bide öpüştükten sonra hiç bişey olmamış gibi mi davranıcaklar acaba meraktan ölücem 

Helin0986

@yengeyelifdedin  SÖ de fetihle efsun ilk öpüştükten sonra hiç ayrılmıyorlar resmen burdada öyle olur bence
Reply