Ben bir portreyim. En büyük ressam olan yaratıcım tarafından çizilmiş, boyanmış ve bitirilmişim. En görkemli yapıtı değilim belki; ama benim de anlatmak istediğim, hissettirebileceğim güzel şeyler var. Ama birkaçı dışında, insanların beni görmek için hiç zamanı olmadı. Yaratılışımdan bu yana, onların nasıl biçimce güzel olana koştuklarına, derinliği önemsemeksizin görsel güzelliğe kapıldıklarına şahitlik ettim. Ve her kim önümden geçerse, beni duyabilmek için durmasını, karşımdaki sandalyeye oturup beni dinlemeye vakit ayırmasını umdum, ummaya da devam ediyorum.
İşte şu an bulunduğunuz profil, benim portrem önündeki sandalye. Gitmek veya kalmak sizin elinizde. Kalırsanız, imzamı taşıyan her şeyde beni duyacaksınız; mırıltı mı, haykırışı mı, seslenişimi... Ve göreceksiniz; tebessümü mü, bakışlarımı, size nasıl uzandığımı... Giderseniz ise, başka portrelerin size sunacakları şeye kucak açmış olacaksınız.
Şimdi durmayın, gidin. Neticede ben, kalmayı seçenler için akisleri asla sönmeyecek olan bir sesim. Onlar dinledikçe, bu onlara bir şey ifade etmeye devam ettikçe şarkı söylemeyi asla kesmeyeceğim.
- istanbul
- JoinedMay 28, 2017
Sign up to join the largest storytelling community
or