burdenofyouthv

"bundan sonra yapmicam ya"
          	"yapmamam gerek zaten baksana kendimi hırpalıyorum"
          	"hem kendisi de halleder bensiz de yaşıyosa bunları da yapar"
          	"neden olmasın"
          	"bence doğru düşünüyorum"
          	"arada bencil olmak da gerekir"
          	"mesela onun gibi"
          	"düşünmeden hareket etmemem gerek artık"
          	"kendimi kaybetmemeliyim"
          	"tanrı bana vicdanımı, iyilik yapabilmemi verdiyse bunu neden sadece başkaları için kullanayım ki"
          	"kendime de vicdanlı olmalıyım ki başkalarının bana yaptıklarına dur diyebileyim"
          	"buna cesaretim olmalı"
          	"birilerine hayır demeliyim KENDİME DEĞİL"

burdenofyouthv

bakalım bunlar sözde mi kalacak...
Odpowiedz

burdenofyouthv

"bundan sonra yapmicam ya"
          "yapmamam gerek zaten baksana kendimi hırpalıyorum"
          "hem kendisi de halleder bensiz de yaşıyosa bunları da yapar"
          "neden olmasın"
          "bence doğru düşünüyorum"
          "arada bencil olmak da gerekir"
          "mesela onun gibi"
          "düşünmeden hareket etmemem gerek artık"
          "kendimi kaybetmemeliyim"
          "tanrı bana vicdanımı, iyilik yapabilmemi verdiyse bunu neden sadece başkaları için kullanayım ki"
          "kendime de vicdanlı olmalıyım ki başkalarının bana yaptıklarına dur diyebileyim"
          "buna cesaretim olmalı"
          "birilerine hayır demeliyim KENDİME DEĞİL"

burdenofyouthv

bakalım bunlar sözde mi kalacak...
Odpowiedz

burdenofyouthv

"değer"i hiç hak etmeyen, bana uygun olmayan insanlara verdiğim zaman kendime haksızlık ettiğimi göremiyorum.
          
          oysa daha insanlardan bana haksızlık ettiklerini görmelerini bekliyorum. henüz kendime bu acımasızlığı yaparken asla durduramıyorum kendimi. hep vicdan diyorum, el vermiyor vicdanım. aklıma giriyor, bahaneler uyduruyor ki o değeri vereyim. fazla fazla vereyim.

burdenofyouthv

bazen sürekli tekrar eden, sinir bozucu bir ses duyduğumda hızlıca kulaklıklarıma davranırım ve genelde bir elim kulaklığımın takılması gereken kısmını tutarken diğeri saçma bir şekilde, ayrıca da sanki bilerek, yanlış olan tarafı yakalıyor. yani bağlantı soketini tutuyorum. o zamanlarda da ansızın içimden hep o soketi kulağıma sokmak geçiyor — böylece ızdırap verici sesten sonsuza dek kurtulur, ve huzur içinde sessizliğe bürünürüm diyorum.
          
          gerçekten aniden böyle kararlar verecek olmam, hatta verebilecek kapasitede olmam beni ürperiyor. içimde beni öldürmek isteyen bir canavar varmış gibi hissediyorum. o canavar günah gibi çekici, ölüm kadar korkunç, şaka kadar mizahi.
          
          işin iç karartıcı tarafı da cezbediciliği asi geliyor bana. ve ben bunu yapmak istiyorum. bazen yolda seyir halinde aracın altına atlamak, yüksek pencereden aşağı atlamak, beni zehirleyeceğini bildiğim şeyleri tüketmek... ne kadar güzel geliyor saniyelik de olsa kulağa. sonra bilinç denen nankör varlık geliyor ve beni ızdıraba geri götürüyor. — "yaşa." diyor, "gör bak daha neler göstereceğim sana. ağzın açık kalacak ve her şeyden uzak durmak istediğinde, o kendini oyalayacak şeyleri de burnundan getireceğim." diyor.

burdenofyouthv

basit bir şeyleri acele, telaş ve kaygı içinde yaşarken asla anlamıyorum tat ve hazzın ellerimden kayıp gittiğini. oysa birkaç saniye dursam ve etrafa baksam, herkesin de benim gibi olduğunu - bu anlamsız çabanın içine sıkışıp kaldığını - izlesem sessizce, ben de anlarım belki boşa zorladığımı kendimi. 
          
          ama çok zor durmak ve bakmak. cesaret edemiyorum durmaya, izlemeye ve bakmaya sessizce. sanki ufacık bir ara versem herkes yanımdan geçip gidecek ve ben yapayalnız kalacağım.
          
          sorgulamak bu zamanda gerçekten zorlaşıyor; gözlerime perde iniyor, at gözlüklerimi takıyorum.

burdenofyouthv

stresin mideye vurması, bulantı ve kaygılar — yarın ne olacak korkusuyla tedirginlik içinde uyumaya çalıştığım bir gece. ben de korkuyorum. sıranın bana, arkadaşlarıma, ablama ya da anneme gelmesinden. hatta diğer tüm o güzelim hayat dolu genç kızlara gelmesinden. ama o kadar umudumu kaybettim ki yine sıra aramızdan birisine, belki küçük bir kız çocuğuna gelecek. korku içinde yaşıyorum. dünyanın herhangi bir ülkesine gitsem bile aynı sıra var. 

burdenofyouthv

ağzımı açmasam olmaz mıydı sanki...
Odpowiedz