Ben seni hiç görmedim. Seni tanıdığımda gözlerimde bir kitap, kulaklarımda kitabın şarkısı ve bir arayış içindeydim. Vücudum ağrılı ve sancılıydı. Ama bu, bu öyle bildiklerinden değil. Sarmaşık güllerim öylesine solmuştu ki. Yıldızlarım sürgündeydi, güneşim mahkum. Ay, yıldızlarıma ve güneşime ağlayarak, onları özlüyordu. Gecenin ırmağına doluyordu ay’ın gözünden dökülenler. Seni işte böyle bi gecede tanıdım. Sen çok sıcaktın, sımsıcak. İçimden ” sen bu zamana kadar neredeydin ” dedim. Bunu derken, kendi yağmurumda boğuluyordum. Üzerimde sarı bir yağmurluk vardı, bir yere yıldırım olup kendimi yakıyordum. Seni çok aramıştım. Sesini henüz duymamıştım, ama sesini duyunca içim öyle sımsıcak bir hisle dolmuştu ki.. Zambaklar, yaseminler hatta zakkumlar bile biraz mutlu olmuştu. Bu sevdaya dahil etmiştim hayatımdan geçen her şeyi. Sana dahil etmiştim. Yıldızlarım şaşırmıştı. Sesini yıllardır tanır gibiydi saniyelerim. Biliyordum, kokunla bayılacaktım. Sana uzak, sana uzaklarda ağladım senin için, yalnız bir kez. O an en çok seni aradım. Bir yerlere yıldırım olup kendimi kül ediyorum. Altınlarım bakıra dönüşüyor. Zambaklar yaseminler sana kızıyor hatta zakkum da, biraz. Kokunu havaya yakıyorum. Vahşi bir koku yayılıyor etrafa. Yanan sadece senin kokun değil, benim yüreğimde oradaydı. Bir sevdaydı. Bir güne sığmış sevdalar da sevdadır bakma bana öyle. Sevemezsin biliyorum, yıldızlar da bunu biliyor. Hatta ay, ıstıraplı güneş.. hepsi. Bir kişilik sevdaya iki kişiyi sığdıracağım sanmıştım. Sanıklar tek tek baktı bana ayıp gözlerle. Yansımaları yüreğimi yakıp geçti.
Halbuki, sevgilim.. Ben bu dünyada senin için varım sanmıştım.
Neyse, sevgilim. Kristallerime ayırma beni. Hala, hala kokun ateşlerin içinden gülümsüyor bana. Zehir zemberek..
Ben sanmıştım ki, tek kişilik yalnızlığıma iki kişi sığarız.
- JoinedSeptember 16, 2014
Sign up to join the largest storytelling community
or