buyrunelaben

...Ben sana mecburum bilemezsin 
          	Adını mıh gibi aklımda tutuyorum 
          	Büyüdükçe büyüyor gözlerin 
          	Ben sana mecburum bilemezsin 
          	İçimi seninle ısıtıyorum...
          	
          	-Attila İlhan 
          	

buyrunelaben

Hangi şehre gidilir yalnız başına?
          Hangi şarkı dinlenir, senle duymayınca?
          Kiminle çay içilir?
          En güzel sözlerin altı, kim için çizilir?
          Kimin kokusu saklanır?
          Hangi hayal hediye edilir?
          Hangi gözle bakılır, o çiçek yaprağı kirpiklerine?
          Nasıl anlatılır, gülüşünün sesi?
          Adının güzelliğine hangi alfabede rastlanır?
          Senin bakışın hangi şiire benzer?
          Kime dokunur, sarılır, uyur bu kalp?
          Hangi insanda rastlanır sana?
          Gel de anlat,
          Senden başkası nasıl sevilir?
          Bilmiyorum ben.
          
          -İlhan Berk

buyrunelaben

...Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
          Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
          Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
          Sen istedin ondan, bu gönül zorla tutuştu.
          Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
          
          Hüseyin Nihal Atsız

buyrunelaben

Yine bir akşamüstü, güneş batıyor
          Evine giden insanlar gelip geçiyor önümden,
          Ben öylece oturuyorum sahildeki o bankta,
          Sahi.. Hatırında mı hâlâ?
          Burada yaptığımız piknikler, okuduğumuz kitaplar,
          Geceyi sabah ettiğimiz sohbetler...
          
          

buyrunelaben

Gelsen bana hiç ummadığım bir anda,
          Çalsan kapımı, sarılsan sıkıca bana...
          Saçma söz sanatları olmadan hasret kaldığım kokunu çeksem içime sadece..
          Dertleşsek seninle gece yarısına kadar
          Güneşin doğuşunu izlesek sonra..
          Bastıran uykumuzu almak için kıvrılıp uyusak koltukta...
          Devam etsek hiç bir şey olmamış gibi,
          Olmaz mı sevgilim?

buyrunelaben

Ben yine bir eylül akşamındayım sevgilim,
          Hep sevdiğimiz gibi, 
          Üstümde kokunu artık taşımayan ceketin, elimde kahve, oturdum balkondaki yerime,
          Soluma bakıyorum, sana... Seni arıyor gözlerim,
          Ama yoksun, neredesin?
          Mutlu musun? Ya da üşüyor musun orada?
          Yoksa sende çekiyor musun benim çektiğim hasreti?
          Biliyor musun... Gelecekmişsin gibi..
          Tamda şimdi ev soğumasın diye sıkı sıkıya kapattığın o balkon kapısını açıp da elinde kahvenle gelecekmişsin gibi sevgilim
          Gelsen ya keşke, 
          Yine öpsen ya beni sıcacık dudaklarınla, okşasan ya saçlarımı hep yaptığın gibi, kollarınla sarıp uyutsan ya göğsünde beni yine...
          Bunu ne kadar özlediğimi bilemezsin sevgilim,
          Seni ne kadar özlediğimi bilemezsin...

buyrunelaben

Seni sevmemin bir nedeni mi olmalıydı illa?
          Gözlerinin rengine yanmış olamaz mıydım ben?
          Yahut pembe dudaklarına, gamzeli yanaklarına...
          Neden kendini bu kadar sevilmez görürdün ki?
          Kimler, nasıl yakmıştı acaba uğruna yanacağım canını?
          Ah sevgilim, bir bilseydin sana nasıl tutuştuğumu,
          Bir görseydin sana ihtiyaçla bakan gözlerimi,
          Bir duysaydın, adın geçince dahi pır pır eden kalbimin sesini...