cebinden iki incir bir fındık çıkardı. fındığı ağzıma koydu, incirleri omuzlarıma. "canım," dedi, bendeki can ona geçti böyle deyince. "ben pek pintiyim inan ki, incirlerim kurtlanmış. parmaklarım delik delik olmuş, ben pek pintiyim canım." aldım omuzlarımdan incirleri birini ona birine bana yedirdim. şimdi ikimiz de kurtlu ve delik deliktik. bu benim ikinci kurtlanışım onun ikinci delinişiydi.