m

Bak. Bak bana. O bıçağı oraya sen sapladın ama ben de 
          çevirip duruyorum.

"İlahi, sevdiğin adamın kollarında, yine onun için mi ağlıyorsun yani?"

"Ve Karaca... Biliyor musun? Kunt o kardelen işlemeli yüzükleri, seninle tanıştığı dönem yaptırıp kasaya attı."

"İsminin bir kedi türü olduğunu biliyorsun değil mi? Bu yüzden mi kedilerden hoşlanıyorsun? Daha önce hiç sahiplendin mi?"
          "Sen varsın ya."

“Söylesene gittin mi?”

“sen benim dört duvarıma çatı olamadın pars, ben yıllardır sürgünüm,” diyen liva, o gece aslında dört duvarının bile olmadığını fark etti.

"Yapma," dedi okyanusları, ela gözlerimin içinde dolaşırken. Artık içinde kıyılara çarpan dalgalar ve çıkan lodosun şiddetini görebiliyordum. "Yapma. Kalbime dokunma, orada yaşamak istemezsin. Kimse sağ çıkamıyor."

"Pişt, Pars?"
          
          "Ne var?"
          
          "Yara bandın var mı?"
          
          "Bende yara bandı ne arası-"
          
          "Aç lan cüzdanını."
          
          "Ne?"
          
          "Aç cüzdanını bakacağım."
          
          "Manyak mısın kızım ne cüzdanı? Ne açması? Git, az ötede yaşa."
          
          "Ötede yaşayamam."

https://youtu.be/o8qPBblrGeU

i go lay back down, just holding her hoodie as i fall asleep. i wish to wake to her, in her arms, in her arms where i belong. but i open my eyes and only see the pillow beside me. i miss her so much.