Arka sokaklar ve gözü kara
Yapmayı başaramadıkları başarabildiklerinin yanında İstanbul kadar kalabalık
Güneş vuran pencerelerin perdesini çekmek huyu
Bir bardak çayın dibinde birkaç yudum bırakmak da
Bir ceketi var gerektiğinde alıp gitmek için
Sevdiği ve sevmeye devam edecekleri var
Günü vakitlere bölmüştür
İstanbul, Gazze, Kudüs'ü köstekli bir saat gibi cebinde taşır
Diğer cebinde taş ve naneli şeker
Feryat eden bülbüle mahzun gözlerle bakmaya hali yok
Bazı hesapları görmek için ise ölmeyi beklemekte
Hesabının görüleceğini de bilmekte o gün
Tabip gelse yarasına sürecek merhem bulamayacak onu da bilmekte
Kabak kemaneye bayılır, iniltisine ortak diye
Asla pelerin takmayacağını evvelden ilan etmiş
Asla uçmayacağını da
Böyle bir kahramanı kim neylesin demekte kendi kendine
Ciğerinin köşesi olmadık şeylere esir
- JoinedAugust 14, 2016
Sign up to join the largest storytelling community
or