cassettle

bitiğim.

cassettle

iki kalp arasında en kısa yol:
          birbirine uzanmış ve zaman zaman
          ancak parmak uçlarıyla değebilen
          iki kol
          
          merdivenlerin oraya koşuyorum,
          beklemek gövde gösterisi zamanın;
          çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
          bir şeyin provası yapılıyor sanki.
          
          kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
          keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
          

cassettle

tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, yine aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.