2013

dokundum sana. aklımı kaybedebileceğim kadar güzellikte olan teninin her bir zerresini keşfe çıktım. ruhum evini buldu, dudaklarım mesken edindi seni. bal köpüğü gözlerine bakışlarımı hapsettim. yaşamı tattım sende. avuçlarımda kalbinin atışlarını hissettiğimde ben de kendi kalbimi duydum. ilk defa nefes aldığımı hissettim. sahi senin kokun benim nefesimmiş bunu anladım. evren bile güzelliğimize ses çıkaramadı, her şey anlamını yitirdi o an sadece sen vardın, biz vardık, ve tapılası sevgimiz.
          
          sevgilim, ruhumu teslim ettim sana, öyle güzel iyileştirdin ki daha önce o şefkate tanık olmadım. bedenimi teslim ettim, aklımın kıyı köşesine kadar kazındı temasların, kalbimde hiç ışığı sönmeyecek bir yıldız kadar diri kaldı. hatırladım seni, her an her saniye sana muhtaç kaldım, özlem duydum. özlemim bedenimi aştı, yüreğimden taşıp gitti, söz geçiremiyorum ona sonsuz özlemin ta kendisi çünkü. 
          
          sana sarılmak benim cennetim. sana doyamam, doyamayacağım. seni yanımdayken bile özlüyorum nasıl doyabilirim ki? ömrümün sonuna kadar yanında olmak istiyorum sevgilim. sadece seni görmek, seni duymak, seni öpmek, sana dokunmak istiyorum. 

gözlerin, sevgilim.
          içlerinde tüm galaksideki yıldızları, çocuksu sevinci, hüznün sızılarını, şefkatin ve merhametin damlalarını, masumluğun elçilerini, kahvenin en güzel tonunu, deryayı ve mehtabı, gün doğumu şafaklarını, deniz kenarı esintisini, doğumu ve yaşamı barındırıyor. ben onlara hayran, onlar bana tutuklu. ben onlara düşkün, onlara divane.

sana yıldızım derim. benim zifiri karanlık sokaklarımda senin ruhunun yaydığı parıltılardır çünkü nedeni. kayıplarım, eksiklerim, umutlarım senin ışığınla serilirler gözümün önüne. sen onları sarmalarsın, ben içimdeki her şeyi sana adarım.

parlıyor ruhun aslında, bakarsan gün ışığında
          bir ben görüyor olamam
          söyle, nereden çaldın o gülüşü, hangi hüznün yatağından?
          bir ben anlıyor olamam

“beni kalbine mühürle; sevgi, ölüm kadar güçlüdür."

sen benim canımsın, canlı kalan tek yanımsın.

"buldum seni, gördüm, dokundum. sana dokunmak, hayatın içinde durup dinlenmek gibi. sana dokunmak, nefes almak gibi. sana dokunmak, tüm kelimeleri yakmak gibi. sana dokunmak, tüm insanları affetmek gibi. sana dokunmak, hayatı temize geçmek gibi. sana dokunmak, ölüme inat gibi.  ”

söyle aşkım, senden uzak, ne fark eder nefes almak?

everywhere we go we're looking for the sun.
          nowhere to grow old, we're always on the run.
          they say we'll rot in hell, but I don't think we will.
          they've branded us enough outlaws of love.

parmak uçlarından öpüyorum 
          parmak uçları, nahif ruhunun taşkın yeri.
          
          bileklerinden öpüyorum
          bilekleri, can kırıklarıyla dolu bir çiçek bahçesi.
          
          omuzlarından öpüyorum
          omuzları, yürek ağırlıklarının ikâmet yeri.
          
          dudak kıvrımlarını öpüyorum
          dudak kıvrımları, hüzünlerinin askılığı.
          
          göz kapaklarından, kirpiklerinden öpüyorum 
          göz kapakları, kirpikleri; çocuksu masumiyetinin kimliği.
          
          saç diplerinden öpüyorum 
          saç dipleri, huzurun doğuş noktası.
          
          göğüs kafesinden öpüyorum
          göğüs kafesi, ruhunun yangın yeri.
          
          öpüyorum acıyla sulanmış yaralarından,
          öpüyorum kırıklar saplanmış ruhundan,
          öpüyorum, öpüyorum ve içimde yaşatıyorum
          öpüyorum ve ruhunu, yasanmışlıklarını sırtlanıyorum.
          öpüyorum ve her şeyini her şeyime katıyorum.