cerahat

“bu gece cenaze evindeki merhum sensin, üstelik annen göğsüme vura vura ağlıyor.”

cerahat

Kibritim yok, demek cigaraya başladın
          Ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
          Böyle bir kız değildin sen eskiden
          Sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
          Kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
          O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
          Çok değişmişsin birden tanıyamadım.

cerahat

Saçların uzundu, omuzlarına akardı Gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından Onlar mı kestiler, sen mi kısalttın Gülerdin, içimize aylar doğardı Görünmez dağların arkasından Eski gülümsemeni beyhude aradım O sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi Çok değişmişsin birden tanıyamadım. 
            
Reply

cerahat

biliyorum münevver. asıl anlatmak istediklerin, aslında hiç yazamadıklarında. 

cerahat

Şimdi dünyada, senden başka, sevebileceğim kimse kalmadı. Fakat sen kimsin ki benim için? Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?    
Reply

cerahat

0123

cerahat

Bir yerlerde bir ırmak olduğunu düşünüp duruyorum. Suları coşkun bir ırmak. Suyun içinde iki kişi var ve birbirlerine tutunmaya çalışıyorlar, bütün güçleriyle uğraşıyorlar, ama sonunda dayanamıyorlar. Akıntı çok kuvvetli. Birbirlerini bırakmak, ayrı yerlere sürüklenmek zorundalar. Sanırım bizim durumumuz da bu.   
Reply