◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇
Kulakları sağır edecek sessizlik lazımdı bana. Benden habersiz yere düşecekti kar taneleri. Pencerenin hemen yanında duran kendince rahat olan koltuğa oturacaktım. Sessizce yere düşen kar tanelerini izleyip dumanı üstünde olan kahvemden içecektim. Kitaplığımdan aldığım yeni arkadaşımı okuyacaktım. Teknolojiden ve insanlardan uzak bir alanda yaşayacaktım sadece.
Pencerenin camı yapboz gibi ayrılmıştı. Kendince rahat olan koltuk insanın oturamayacağı bir hal almıştı. Sessizce yere düşen kar taneleri kendini gök gürültülü bir sağanağa bırakmıştı. Dumanı üstünde olan kahve zehir olmuştu. Kitaplıktan alınan arkadaş ise bomboş duygusuz birine dönüşmüştü. İğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık, ellerindeki telefondan gözlerini alamayan insanların omuzlarına mağdur kalmış bir kız olmuştum. Etrafa nefret saçan gözlerle bakar olmuştum.
Bu ben değildim, Onlar da bu değildi.
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•
- JoinedDecember 1, 2014
Sign up to join the largest storytelling community
or