Her acı zamanla geçmez,geçmiyormuş neredeyse iki ay olacak ama acım hala ilk gün ki gibi neden ki yani sen daha küçüktün lan küçücüktün ya on altı gün sonra doğum günün ve ben ne yapacağımı bilmiyorum dışarı çıkıyorum gülüyorum geziyorum falan ama eve gelince tek kalınca kafayı yiyorum şizofrene bağladım artık nereye baksam aynı o günkü kıyafetlerinle karşımda beliriyosun ikide bir abla diye seslenmelerin geliyor kulağıma odaya giremiyorum doğru düzgün her gece rüyama aşırı kötü bir şekilde geliyorsun her mezarlığa geldiğimde çıkacakken sanki arkamdan sesleniyorsun "abla gitme beni yalnız bırakma gel yanıma" dediğini duyuyorum ama rüya falan değil bu gerçekten duyuyorum ve kimse bana inanmıyor kaç kere düşündüm senin yanına gelmeyi çünkü dayanamıyorum yapamıyorum artık annemlerin yanında da sırf onlar da daha fazla üzülmesin diye yüzümü asmıyorum ağlamıyorum ama her gece gün içinde biriktirdiklerimi bırakıyorum sessiz sessiz bari öldüğün bir kere sesini duysaydım bir kere görseydim be ölmeden önceki gün sana sarılmak istedim ama beni ittin bilseydim böyle olacağını sımsıkı sarılırdım senle yatardım ama nerden bilebilirdim ki böyle olacağını,öleceğin varsa da doğum gününden sonra olsaydı bari sen narlı pasta çok severdin sana yapacaktım doğum gününde pastanı ben yapacaktım ama şimdi bir pastayla mezarına gelmek varmış hep istediğin gibi annem senin paranla kendine bir tek taş aldı sen almış kadar oldun kendime telefonda aldım hep benim bir telefonum olmasını ve benim telefonumla oyun oynamak isterdin şimdi telefonum var ama sen yoksun bizim çocuklar aralarında para biriktiriyorlar hayalini gerçekleştirmek için birde bir kağıt bulduk rafında öleceğini bildiğin için mi öyle şeyler yazdın sanki hissetmişsin gibi bunları senle konuşmak ve buraya yazmak çok farklı gönül isterdi ki sana anlatmak ama mezarlığa da tek gelemiyorum