Ben bir taş değilim.
Ben narin bir tüyüm,
Nasıl olduğumu anlatayım mı?
Belki bir tüyün nasıl olduğunu anlamak istersin.
Dedim ya; ben bir tüyüm,
Kuşun hırpalanmış kanadından ayrılan
Önemsiz bir tüy.
Ama zaman çok hızlı,
Oysa ben ayrılırken bile belki kuş beni fark eder diye yer çekimine meydan okuyan o tüyüm.
Ben bir tüyüm,
Çokça narin ve sefil bir tüyüm.
Oysa beni tekken sevmelerini ne çok isterim.
Kuşun kanadına cevher gözüyle bakarken
Övünen ben, aslında gökyüzünden salınıyor şuanda.
Ben bir tüyüm,
Güçlü gözüküp, narince boyun eğen.
Mesutça güzel gözüküp yere değdiği an pislenen.
İşte ben öyle bir tüyüm,
Fazlalık gibi gelen.