ceylan

Bu aralar kendimi yazma konusunda çok yetersiz hissediyorum. Bölüm aralarının son zamanlarda çok uzamasının nedeni de bu, yalan söylemeyeceğim. Evet bir yandan üniversite/yurt işleri beni çok yoruyor ama yazmaya vaktim var. Sadece yazdıklarımı beğenmediğim için sürekli silip yeniden yazıyorum ama bir şekilde olmuyor. Biraz yalnız bırakılmış gibi de hissediyorum açıkçası ;) uzun lafın kısası yakın zamanda iki kitabımı da en azından bir süreliğine kaldırmayı düşünüyorum. Hümanın zaten kesinlikle düzenlenmeye ihtiyacı var ve bu haliyle yayında kalması beni rahatsız ediyor. Güneş deseniz hem çok yeni hem biraz daha zamana ihtiyacı var gibi. Belki önümüzdeki yaz onun için daha iyi olur. Böyle şeyleri yazarken hep kendi kendime konuşuyormuş gibi hissediyorum ama yine de söylemiş olayım, öylece gitmesinler. Sizi seviyorum, en yakın zamanda görüşürüz <3

Hüma kuşu kaldırıldı mı

Ve işte buradayız :)
          
          Kurgusundan ayrı yazmasından ayrı keyif aldığım yeni romanım “Güneşi Beklerken” ile karşınızdayım. Hüma Kuşu’ndan sonra benim için çok farklı bir deneyim oldu, umarım siz de seversiniz. Gün, Doğu ve onların çılgın arkadaş gruplarıyla tanışmanız için sabırsızlanıyorum. O zamannn:
          
          GÜNEŞİ BEKLERKEN, 4 TEMMUZ’DA İLK BÖLÜMÜYLE SİZLERLE OLACAK!!!
          
          Beni yalnız bırakmayın, olur mu?
          

Ceyloş nasılsınn?

Ceylan aşkım senin instagramın çalışmıyor mu?

29 Nisan.
          Geçen sene bugün kimse yoktu.
          Lisemi okuduğum şehirde, tek başıma bir kafede, hayata yeni yeni dönmeye başladığım günlerde doğum gününü sadece ben biliyordum.
          Ama o gün sana,
          'Seneye bugün yalnız olmamanı sağlayacağım Alaz.’ diye söz vermiştim.
          Bugün yalnız değilsin.
          Ve seneye daha kalabalık olacaksın.
          Ve sonra daha da kalabalık…
          O kafede sana verdiğim sözü her sene tutacağım.
          Çünkü sen benim kalemimden çıkan en yalnız adamsın.
          Bugün bir karakterin doğum günü değil sadece.
          Bugün bir hayalin ete kemiğe büründüğü gün.
          Alaz.
          Sana can verdim.
          Kendimden kopardım.
          Sana nefes verdim, ateş verdim, karanlık verdim.
          İnsanların korktuğu yalnızlığı, senin gözlerinin içine dantel gibi işledim.
          Ve buna rağmen seni çok sevdim.
          Sen, benim kelimelerden doğan en büyük yüküm, en büyük mucizem oldun.
          Sana hayat verirken, senden defalarca hayatımı aldım.
          Sana sevdaları, savaşları, özlemleri, vedaları yazdım.
          Ve sen hepsini öyle bir asaletle taşıdın ki bazen senin benim elimden çıktığına inanamadım.
          Bugün doğmuşsun.
          Ve eğer bugün doğmamış olsaydın
          birçok kalp bir hikâyede kaybolamayacaktı belki.
          Ben de...
          Seni yazarken seni kırdım,
          bazen sana sarılamadan arkamı döndüm.
          Ama böyle gerçek oldun.
          İyi ki doğdun Alaz.
          İyi ki acıyla, aşkla, öfkeyle ve sessizlikle yoğruldun.
          İyi ki varsın.
          Seni yazdığım gibi seviyorum.
          Ve siz,
          onu benimle birlikte büyütenler...
          Bugün sadece Alaz’ın doğum günü değil.
          Bugün bizim birlikte büyüttüğümüz bir duygunun da doğum günü.
          Birlikte ağladığımız, birlikte affettiğimiz, bazen de susarak anladığımız bir hikâyenin.
          Belki Alaz’ı okurken kalbiniz burkuldu,
          belki ona kızdınız,
          belki en çok onun yaralarında kendinizi buldunuz.
          Ama bilmenizi isterim ki,
          Alaz, sadece benim karakterim değil.
          Artık hepimizin içinde az çok bir Alaz var.
          İyi ki doğdun Alaz.
          Ve iyi ki varsınız:
          Onu gerçekten gören herkes.
          ~cey

Askim yeni bölüm ortalam ne zaman gelir

Buraya uğrayayım dedim

Bana Hümayla ilgili düşüncelerinizi yazmak ister misinizzz??? Buradan ya da sosyal medyadan fark etmez, hem biraz kafamız dağılır hem de sezon finalinden sonra biraz değerlendirme yaparız (sosyal medyadan yazarsanız dm atın olur mu taymı meşgul etmeyelim ❤️)

:) ❤️