"ne kadar tutkunduk birbirimize
ufuk daralırdı tenimizin yankısından
o kaçak sahil köyü, kadırga
şimdi iki ayrı yaz kaldı bize
birlikte geçirdiğimiz o büyük yazdan
solak defterlerde uğru
erkek denizlerde mitoloji
korsan haritalarında define kalbim
bir senden birçok âşık edindi
zamanı bizdem ayrı parlayan bir şeydi
kanımda kımıldayan tutku
gecenin sözleşmesindeki mürekkep
her şeyi aşka ve ateşe dönüştüren
derin bir ayindi
sen gittin
buluştuğumuz körfezler şimdi başka denizlerin çekiminde
sen gittin
ama doksan dokuz adın kaldı kalbimde
ne kadar gitsen de uzağa
vücudumda dolaşıyor zincirin
kurduğun bütün tuzakları
tapınak bildim
tenim çöl tenim çöl tenim çöl
bedenimi lincine bırakıp
çekip giderim
çekip giderim
giderim
tenim çöl"
murathan mungan