chasyalmira

Sen bir tanrisin bebegim 

chasyalmira

Boğazımda düğümleniyorsun. Yutkunamıyorum. Harfler içimde birleşiyor ama bir türlü kurmak istediğim anlamla çıkamıyor senin karşına. Kelimelerimde kuraklık var. Örttün mü candan güzel gözlerini? Uykuya dalmadan önce, son düşündüğün ben miydim? Farkettirmiyorum artık sana ama içimin nasıl titrediğini bilemezsin. Canımın evi yaniyor ve ben bu yangına seyirciyim. Herkes bağırışlar içinde beni kurtarmakla meşgul, ben sağırım.
          Olamayacak mıyız artık?
          Omzumun üstündeki evler, kafamdaki kuşlar, bahçemdeki gül kokulu kalabalık dağılıp gidiyor. Seninle bir ömüre yerleşme niyetindeyken, ikimizin de duyamadığı sesler ve sanırım artık aşılmayacağına inandığımız duvarlar mı var? Tırmanıp içime giren korkular var. Lakin bilmelisin ki bana borçlusun kalbim. Bana deniz kenarında günler borçlusun. Güzel bir müzik eşliğinde gözlerinin kıyısını izlememi borçlusun. Yemyeşil bir ormanda piknik yapmayı borçlusun. Bir ağacın altına uzanıp yan yana gök yüzünün üstümüze dökülmesini borçlusun. En güzel elbisenle gezeceğimiz bir hafta sonu borçlusun. Beraber bir dünya turu borçlusun. Büyük gülüşler, minik sürprizler, masada iki tabak ve yanmış üç mum borçlusun. Çocukluğumuzu konuşmayı, ilklerimizi anlatmayı, geceden başlayıp sabaha uzanan saatleri borçlusun. Okuduğun kitapları, altını çizdiğin cümleleri bana söylemeyi borçlusun. Güzel giyinmiş umutlar, o umutların sarılı olduğu saçlarını borçlusun. Annemle tanışmayı borçlusun. Bana seninle geçireceğim bir sonsuzluk borçlusun. Sevdiğim, içimin solunu borçlusun. Sen bana söz verdin hep, her şeye rağmen diye. Sen bana sözünü borçlusun.
          
          Gerisi artık hayattır. En çoğu da niyettir.
          Kal ya da git. İyi ya da kötü.
          Masum veya zalim.
          Hiçbiri farketmeyecek.
          
          Sen benim gözlerimin karşılığısın.
          Sen bir ömür gözlerime bakmayı
          bana borçlusun.

chasyalmira

"(...) "bütün birbirini sevenler evlenecek olsalar," dedi don quijote, "anne babalar, evlatlarını uygun kişilerle, zamanında evlendirme haklarını kaybetmiş olurlardı. kocalarının seçimi kızlara bırakılsaydı, kimi babasının hizmetkarını, kimi sokaktan geçerken gördüğü, sefil kabadayının teki olsa da, cesur, matah sandığı adamı seçerdi. aşk ve tutku, bir eş seçmek için son derece gerekli olan sağduyuyu kolayca köreltir. eş seçiminde yanılmak büyük bir tehlikedir ve doğru seçimi yapabilmek için, büyük bir bilgeliğe ve tanrı'nın yardımına ihtiyaç vardır. insan uzun yolculuk yapmak istediğinde, eğer ihtiyatlıysa, yola çıkmadan önce, güvenilir, barışsever, bir yol arkadaşı arar kendisine. madem öyle, ömür boyunca, son durak olan ölüme kadar sürecek yolculukta, niye aynı şeyi yapmasın? hele yol arkadaşı, karı-kocaya yakışır şekilde, yatakta, sofrada ve diğer her yerde kendisine eşlik edecekken. (...)"

chasyalmira

Kuzenlerim geldiler ve tüm makyaj malzemelerimi etrafa sürdüler. Malum veletler.. bir şeyler desem anneleri üzülür cartcurt
          Sakin kalmaya çalıştım ama mümkün olmadı. Aynen filmlerde olduğu gibi birden “yeter” diye bağırmak istedim. Sonra kurtarıcım canım cicim aşkım amcam geldi. Ve alıp götürdü evdeki gereksizleri. Mutluyum, huzurluyum...
          Bu garip akşamda yine seni düşündüm. Takıntılıyım sanırım:'|

chasyalmira

@ chasyalmira  geldi kelimesinden sonra (.) olmayacaktı. Sinirlendim ama silmeyeceğim...
Reply