Zihin zindanındaki düşünce parmaklıklarının arkasındaki mahkûm; ellerinde ön yargıdan kelepçeler, gözünde eleştriden bir bez parçası, ağzını tıkamışlar yalanlarla, kulakların da tıkalı lanet sözcüklerle baksana. Ne zaman azad edilebilirsin ki? Bu kadar şeyin arasında? Bir de unutmadan duvardaki çizgileri saymayı dene. Belki azad edersin kendini. Anahtarı bul. Kapıyı aç. Ama doğru ya belki senin de durumun benim gibidir. Belki senin anahtarını da saklamışlardır sonsuza dek...