cicegikan

günaydın 

cicegikan

günaydın, bu fırtına da geçer
Reply

cicegikan

bu fırtına da geçer
Reply

cicegikan

aptal

mucifevt

bence saksı olurdun. ya da çiçek.
Reply

cicegikan

ben bir eşya olsam çöp kovası olurdum.
Reply

cicegikan

aptaldım ve seviyordum
            aptaldım ve belki beni sever diye hayatında bir çöp kovası olarak yaşamaya razı oldum. her çöp atmaya geldiğinde bana geldiğini düşürecek aptallığımı sürdürdüm, bir çöp olarak yaşamımı sürdürdüm. çünkü aptaldım. nasıl sevilir nasıl sevinilir bilmiyordum ama yanlışı sezmeme rağmen devam ediyordum. çünkü ben hem bir çöp hem bir aptaldım.
Reply

cicegikan

Bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun?
          Aynı kadehte karışmış iki içkiyiz. 
          İki kelimeyiz seninle birbirini tamamlayan. 
          Her yerde iki olduğumuz için bir bütün haline geliyoruz durmadan.
          Alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni.
          Durup durup dudaklarını öpmek geliyor içimden. Saçlarını okşamak geliyor, ellerini tutmak geliyor. Kokunun tenime sindiğini hissediyorum geceleri. Teninin dudaklarımda eridiğini hissediyorum. Boynunun en güzel yerini benden başkası bilemez artık.
          Seni kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna inandıramaz.

cicegikan

ben senden önce ölmek isterim.
          gidenin arkasından gelen
          gideni bulacak mi zannediyorsun?
          ben zannetmiyorum bunu.
          iyisi mi,
          beni yaktırırsın,
          odanda ocağın
          üstüne korsun
          içinde bir kavanozun.
          kavanoz camdan olsun,
          şeffaf,
          beyaz camdan olsun
          ki içinde beni görebilesin
          Fedakârlığımı anlıyorsun:
          vazgeçtim toprak olmaktan,
          vazgeçtim çiçek olmaktan
          senin yanında kalabilmek için.
          ve toz oluyorum
          yaşıyorum yanında senin.
          Sonra, sende ölünce
          kavanozuma gelirsin.
          ve orada beraber yatarız
          külümün içinde külün
          ta ki bir savruk gelin
          yahut vefasız bir torun
          bizi ordan atana kadar...

siirlerdecanverdim

evet kimsesizdik ama umudumuz vardı 
          üç ev görsek bir şehir sanıyorduk 
          üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza 
          caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları 
          kadınların kocalarını aramasını seviyorduk 
          sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz 
          bilir bilmez geyikli gece yüzünden 
          
          'geyikli gecenin arkası ağaç 
          ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü 
          çatal boynuzlarında soğuk ay ışığı' 
          ister istemez aşkları hatırlatır 
          eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş 
          şimdi de var biliyorum 
          bir seviniyorum düşündükçe bilseniz 
          dağlarda geyikli gecelerin en güzeli... 

siirlerdecanverdim

uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum. 
Reply

siirlerdecanverdim

'geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede 
imdat ateşleri gibi ürkek telaşlı 
sultan hançerleri gibi ay ışığında 
bir yanında üstüste üstüste kayalar 
öbür yanında ben 
ama siz zavallısınız ben de zavallıyım 
domino taşları ve soğuk ikindiler 
çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık 
gölgemiz tortop ayak ucumuzda 
sevinsek de sonunu biliyoruz 
borçları kefilleri bonoları unutuyorum 
ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada 
daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum 
oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum 
iyice kurulamıyorum saçlarını 
bir bardak şarabı kendim için içiyorum 
'halbuki geyikli gece ormanda 
keskin mavi ve hışırtılı 
geyikli geceye geçiyorum' 

Reply

siirlerdecanverdim

aldatıldığımız önemli değildi yoksa 
herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak 
gümüş semaverleri ve eski şeyleri 
salt yadsımak için sevmiyorduk 
kötüydük de ondan mı diyeceksiniz 
ne iyiydik ne kötüydük 
durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa 
başta ve sonda ayrı olduğumuzdandı...  
            
ama ne varsa geyikli gecede idi 
bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan 
bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda 
kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında 
büyük otellerin önünde garipsiyorduk 
çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte 
hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız 
örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk 
yahut bir adam bıçaklasak 
yahut sokaklara tükürsek 
ama en iyisi çeker giderdik 
gider geyikli gecede uyurduk 
Reply

cicegikan

aysel git başımdan ben sana göre değilim
          ölümüm birden olacak seziyorum
          hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
          aysel git başımdan istemiyorum
          
          benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
          dağıtır gecelerim sarışınlığını
          uykularımı uyusan nasıl korkarsın
          hiçbir dakikamı yaşayamazsın
          aysel git başımdan ben sana göre değilim
          benim için kirletme aydınlığını
          hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
          
          ıslığımı denesen hemen düşürürsün
          gözlerim hızlandırır tenhalığını
          yanlış şehirlere götürür trenlerim
          ya ölmek ustalığını kazanırsın
          ya korku biriktirmek yetisini
          acılarım iyice bol gelir sana
          sevincim bir türlü tutmaz sevincini
          aysel git başımdan ben sana göre değilim
          ümitsizliğimi olsun anlasana
          hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

cicegikan

sevindiğim anda sen üzülürsün
            sonbahar uğultusu duymamışsın ki
            içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
            uzak yalnızlık limanlarına
            aykırı bir yolcuyum dünya geniş
            büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
            çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
            sakın başka bir şey getirme aklına
            aysel git başımdan ben sana göre değilim
            ölümüm birden olacak seziyorum
            hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
            aysel git başımdan seni seviyorum
Reply