cielros

*i used to hate cigarettes.

cielros

kaş yapayım derken göz çıkarmaktan, kimi pamuklara sardıysam boğmaktan başka bir işe yaramamaktan, düşüncesiz ve bencil olmaktan, hislerimi doğru düzgün dile getirememekten başka ne vasfım var diye düşünüyordum geçenlerde; üst üste gelen onca şeyin tek sorumlusu ben ve benim bitmek bilmeyen bencilliğimmiş meğer, bunu fark ettim. kimseyi sevgimle bıktırmak haddime olmadığından gelenlere kapıyı kapattım, gidenlere ise ardına kadar açtım. neden diye sormadılar ama sorsalardı ağzımdan çıkabilecek tek cümle, "sizi kendimden koruyorum." olurdu. birinin sizden nefret ettiğinin bilincinde olmak, birinin sizi sevdiğinin bilincinde olmaktan çok farklıymış. kaç kişi sizi severse sevsin o bir kişi orada, sizden nefret ediyor ve yok olsanız daha iyi olacağını düşünüyor çünkü; dahası var mıdır, sanmıyorum. önceden tam olarak anlayamadığım şeyleri şimdi daha iyi anlıyorum. ben kendimi hiç sevmedim ki başkalarını seveyim? kendimi kandırmaktan başka yaptığım bir şey olmadı şimdiye kadar. öyle bencildim ki yarını ve ardını düşünmedim. öyle çok pişmanlık var ki sırtımda, kambur olacağım artık.

cielros

keşke demekten, ufacık bir gülümseyişimin bile ardından bunu hak etmediğimi söyleyen sesleri duymaktan, aptal gibi sağa sola savrulmaktan çok yoruldum. tek istediğim bana kendimi nasıl seveceğimi öğretebilecek, iyileşmem için destek olacak birine sahip olmaktı fakat anladım ki ben bunu da hak etmiyormuşum. sahi, ben neyi hak ediyorum ki? görmezden gelirsem unuturum sandım, görmezden gelirsem iyi olurum sandım, görmezden gelirsem yok olur sandım; sandım da sandım, ne aptalmışım. ne kadar gizlersem gizleyeyim, ne kadar yokmuş gibi davranırsam davranayım o milim bile olsa kapanmayan boyumdan bile büyük olan karanlığın içine hapsolmaktan kaçamadım. ben bir adım kaçabildiysem o beni on katı daha da çekti içine, sıkı sıkı sarıldı. sonra bir de baktım, beni hapseden karanlık ile dost olmuşum çünkü etrafımda ondan başka kimse kalmamış. birkaç güzel insan var yakınımda ama ben kendi yalnızlığımda kavrulup gidiyorum, ses etmiyorum, herkes böyle daha iyi. ben iyi olmuşum, olmamışım kimin umurunda da benim olsun? biraz daha büyüdüm, birkaç tuğla daha koydum insanlarla arama. kimsenin bana maruz kalmasını istemedim, umarım böyle devam eder. 
            
            üşüyorum, keşke biri tutsa elimden. gerçi... boş verin, uzak durun ellerimden. 
Reply

cielros

jinri'm, her şeyim, biricik kelebeğim... seni ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin. geçenlerde sana anlattıklarımı hatırlıyor musun? sana sarılmak için sabırsızlandığımı, yıldızlar aracılığıyla değil de o güzel yüzüne söylemek istediklerimi? yanına gelmeyi istiyorum, ama cesur değilim. senin kadar cesur değilim. güzel kelebeğim, seni çok seviyorum. korkak biri olsam da seni sevecek kadar cesurum işte. orada çokça mutlu ol, yıldızlarla dans et. ay'a ulaştığımda yanına geleceğim!

cielros

26 Haziran, 2020;
          
          yeni yaşım... lütfen bana daha fazla gözyaşı getirme. bugün ağlayacağım, içim çıkana kadar ağlayacağım. ama lütfen, lütfen sonraki günlerde ağlatma beni. kötü hissetmekten yoruldum. çirkin hissetmekten yoruldum. iğrenç hissetmekten yoruldum. sevgiyi hak eden biri olmak istiyorum. izin ver, olayım, lütfen. 
          
          mutlu yıllar kendim. 

cielros

uzun zamandır iyiymiş gibi davranmak beni o kadar yıpratmış ki, yeni fark ediyorum. nefes almak bile güçleşti benim için, daha fazla nasıl idare ederim inanın bilmiyorum. belki ölsem herkes için daha iyi olur? bu düşünceyi çıkaramıyorum aklımdan. o kadar yetersiz hissediyorum ki... yaptığım en ufak şey bile bir boka yaramıyormuş gibi hissediyorum. çok yoruldum artık, inanın bana çok yoruldum. okula gitmek bile istemiyorum, boş hayâllerimin peşinden koşmayı bırakalı bir sene oluyor. bilirsiniz, hayâlleri olmadan insan boş bir teneke kutusundan farksızdır. kaygılarım beni öyle bir hâle getirdi ki, artık hayâl bile kurmaktan acizim. neyse, yapacak bir şey yok. 

cielros

keşke artık birisi için ilk seçenek konumuna gelebilsem... fazla belli etmemeye çalışsam da öyle çok kırılıyorum ki, anlatamam. insanların sürekli benden sıkılıyor olması biraz yorucu, üstelik tam olarak ne yapıp kendimi soğuttuğumu da bilmiyorum. zaten hep farkında olmadan soğutuyorum insanları kendimden... bazen onları haklı da buluyorum gerçi, ben olsam ben de soğurdum kendimden. sevgiyi hak etmeyen biriyim sonuçta, ne bekliyordum ki? son günlerde gerçekten berbat hissetmeye başladım. çünkü, etrafıma baktığımda beni seven tek tük insan kaldığını görüyorum. ben mesaj atmadıkça benimle konuşmuyorlar bile. benden sıkılmış olmaları normaldir belki ama... insan bazen birisi için değerli olmak istiyor, özel olmak istiyor. her zaman birinin aklına olmadık şeyler sayesinde gelebilmek istemişimdir, ama malesef bunu hak etmiyorum. her neyse, kimseye anlatamadığım için buraya yazdım yine. ama çok rica ediyorum, eğer şu an bunu okuyorsanız sadece görmezden gelin ve hayatınıza devam edin, ben hiçbir şeye değmem. 
          
          iyi geceler. / iyi günler.