cigarafsse

akşam, hüznümün soluk aynası. vurdukça yüreğime kanım oynaşır, derinleşir acısı parmak uçlarımın. kırmızı bir ölümü görmüş gibi kanarım. yoruldum, değiştirmekten kanını yüreğimin, her gün yeniden başlayan çığırtkan bir şarkıyı söylemekten, her gün yeni bir şarkı bestelemekten. ben hüznün, ben gölgemin kiracısı. yeni bir ev değiştirmekten. her gün gövdemle büyüyen hüznümle kimselerden habersiz eskiyen yüreğimin... dinlemiyorlar, dinlemiyorlar şarkısını oy. sustukça çoğalıyor tekliğim. ah benim sıska yüreğim, ah benim kimselere söz geçiremez yüreğim, ah benim neyim kaldı elimde? ah benim... üreyemiyorum kendime. böyle niye beni biraz yankı, biraz karıncayken, şimdi eski bir enosis düşlerim. kendimi koparıyorum kendimden, yetişemiyorum. tekliğim, yorgun ve kanadı kırık kuştur, hüznün yapraklarında gölgelendiği. kim koparır dalından, ağzı açık bir gülü? kırmızı bir ölümü görmüş gibi kanarım. yoruldum, değiştirmekten kanını yüreğimin. ne zaman bitecek bu hüzün?

cigarafsse

akşam, hüznümün soluk aynası. vurdukça yüreğime kanım oynaşır, derinleşir acısı parmak uçlarımın. kırmızı bir ölümü görmüş gibi kanarım. yoruldum, değiştirmekten kanını yüreğimin, her gün yeniden başlayan çığırtkan bir şarkıyı söylemekten, her gün yeni bir şarkı bestelemekten. ben hüznün, ben gölgemin kiracısı. yeni bir ev değiştirmekten. her gün gövdemle büyüyen hüznümle kimselerden habersiz eskiyen yüreğimin... dinlemiyorlar, dinlemiyorlar şarkısını oy. sustukça çoğalıyor tekliğim. ah benim sıska yüreğim, ah benim kimselere söz geçiremez yüreğim, ah benim neyim kaldı elimde? ah benim... üreyemiyorum kendime. böyle niye beni biraz yankı, biraz karıncayken, şimdi eski bir enosis düşlerim. kendimi koparıyorum kendimden, yetişemiyorum. tekliğim, yorgun ve kanadı kırık kuştur, hüznün yapraklarında gölgelendiği. kim koparır dalından, ağzı açık bir gülü? kırmızı bir ölümü görmüş gibi kanarım. yoruldum, değiştirmekten kanını yüreğimin. ne zaman bitecek bu hüzün?

cigarafsse

şehrin kirli saçlı kederi ve efsunlu bir öğlen güneşiyle çağlıyor kanlı dere. içinde et bırakmış, can bırakmış bir şiir gibi adın. yarama sardığım peygamber çiçeği kokusu ve suyun ince belinden tutmuş bir sevda korkusu. başını eğdiğin küslüğün gölgesinde ağlıyor çiçekler. düşüp kendimi incittiğim sabahlar kadar yorgun ve uykulu kalbim. gecenin rengi kara, canımda tuttuğum, tuz ve yara...

cigarafsse

ve sevinç güzel bir denizle başladı ve güneş ipi kalınlaştırıyordu. sonra ansızın uzayıverdi ip, bir ucu orda kaldı, bir ucu bende ve iki uç arasında sıkışan karışık bir sevgiyi acabayla büyüten 
          bir güzelliğin negatifini büyüten ince bir yüreğe dayanamadı ip, koptu. sevinç, güzel bir denizle kaldı ve güneş bir bulutla rahibeleşiyordu. sevgilim, bugün helva yedim, şarap içtim, göğe uzandım. avuçlarımda hüzünlü bir aşk, ince kemikli bir eli okşuyorum, göğü okşuyorum. yabani bir diken batıyor avuçlarıma, bir çakıyla parmağımı kesiyorum yanlışlıkla. sanki bilerek yanlışlıkla kesiyorum, sanki aşkı kesiyorum. aşk parmağımda yanlış bir uçurum. dokunurken bırakır ürkek bir martı gibi, çünkü deniz orda. ben alışkın değilim bir eli martılamaya, çünkü deniz orda, çünkü deniz orda. heyecan verir bana aşk, çekilir kuytusuna, uzar gider gecede bırakarak cinsel tortusunu 
          sevgi, denizin başlangıcı. seni koruyacağım, tamamlayacağım. seni kazanmalıyım, istediğim kadar beslerim seni, büyütürüm içimde seni. çok, çok, çok. bir şey ver bana, seni seviyorum. 
          

mor7one

Pelte pelte karanlığım koyu, zifir
          Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim
          Dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu
          Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim
          Oysaki sen aradığım, bulduğumsun benim
          Oysaki bu en güzeli kavuşmaların
          Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma
          En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın

cigarafsse

02.22'

cigarafsse

yüreğimin tam ortasında büyük bir yorgunluk var. asla olamadığım kişi beni üzüyor, ondan bana kalan anılardan neye olduğunu anlayamadığım bir özlem kabarıyor. umutlara ve kesin inançlara çarpıp düştüm, benimle birlikte bütün batan güneşler de düştü.
Reply

cigarafsse

alnını sıyırıp geçen akşamdır
          oynama sakın, kıpırdama
          öyle bir yakıştı ki duruşuna ufuk
          iki hazin mısra şimdi gözlerin böyle
          kaşlarının kemendiyle gölgeli 
          iki uzun, iki derin ırmak 
          buğular içinde akıp giden
          bozma sakın aralığını kirpiklerinin.

cigarafsse

ve ben, efendim fuzûli'nin kölesi kays, bağrımdaki bu gelincik tasvirine her bakışta talihsiz rukâl'in al yanağındaki benini yeniden öpüyor olacağım. rukâl, seni ne kadar çok sevmiştim, seni ne kadar leylâ diye sevmiştim. rukâl, bilsen ah!.. rukâl, güzelliğini ne kadar övsem, o kadar gerçeği söylemiş olurum!.. inan bana kafkaslar'ın şakayığı!.. sen benim dicle'de bıraktığım sevgilimdin. dudakların dudaklarına karıştı onun.