"... Saniyeler dakikaları, dakikalar saatleri kovalarken günler birikti ömrümde; Ve seneler bir mürekkebin verebildiği en kara tonda çalındı kağıda, şimdi ise satırların arasından damlayan kanı, ruhu kokmuş cümlelerin iziyle birlikte taşıyor sırtında. Geçmişin bayatlığını taşıyan , ama hala kalemi tutan bu ellerim, mürekkep bulaşmış bir kağıda sınır çiziyor. Zihnime aşıladığım bir çok şeyi, ruhum çığlık atarak anlatırken sizler sadece cümleleri , kağıda fısıldadığım kadar biliyorsunuz. Oysaki ben cümlelerin içerisine sıkışıp kalmış anlamları su yüzüne çıkarmaya çalışırken , siz sadece göğüs kafesimi bir mermi gibi delip geçen bu kelimeleri zihninizde tartışıyorsunuz. Halbuki parmaklıklar ardında yaşadığımız bu kirli hayatı, her zaman gerçekleştirmeyi dilediğin hayallerin İle değiştirebilirsin. Anlatmak istediğim şey sadece bu , hiçkimsenin düşüncelerine kanmadan kendi özünle savaşıp kararları alırsan kaybetmezsin.Gecenin sızdığı hücrende uzandığın yerde hislerini müdafaa ettiğini biliyorum. Ben de soluduğum havaya bu hayalleri katarak ciğerlerime kadar nüfuz ettim. İşte şimdi ciğerlerimi çürüten bu nefes dökülüyor cümlelere. Derin bir ruhun ardında bıraktığı cümleler böyle olsa gerek.
Hayat, yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimizden ibaret değil mi zaten? Gökyüzü mavisi olmak varken, gecenin karanlığında etrafı siyaha boğan tarafı seçmek neden ? Üzerime düşüyor kaybın gölgesi, böylesine ağırlaşmış cümlelerin arasında sıkışıp kalmak mıdır aşk? Kabullenmek istemediğin darlıkta olan bu duygunun içinde esir olmak var, göz göre göre bütün alfabeyi yakmak kadar güç isteyen beyin ölümleri yeşertiyor bu duyguyu. Ve sen geleceğinle bağdaştırabildiğin bu kara lekeleri bir zırh gibi kuşanmalısın , göz göre göre vicdanlarını hapsedip bir kuytuda oturan duygusuz sefiller gibi olmayı tercih etme. Hayatının önemi son nefesinden çıkan cümlelerde saklı."
---
- Antalya / Türkiye
- JoinedJune 5, 2014
Sign up to join the largest storytelling community
or