Tarih 28 Kasım 2024
Saat 14:30'tan sonra defalarca Allah'a canımı alması için yalvardığım gün.
Ömrü hayatım boyunca bu kadar acı çekmemeşim diye düşünerekten hıçkıra hıçkıra ağladım, şarkılardan, kitaplardan, varlığımdan nefret ettiğim gün.
Ondan önce ki güne kadar sana sarılma hayalleri olan kız o gün ölümü diledi.
Defalarca kez 'gelecem' sözüne umut edip seni bekleyen kız o gün sana çok kırıldı.
'Hani ner'desin, yalan attın." Diye bir çocuk gibi ağladı.
'Artık seni de beklemiyorum, sevmiyorum" diye sana küstü.
Bir çocuk gibi yatağın üstünde o küçük bedenine rağmen daha da küçüldü.
Gözleri kıpkırmızı, yüzü solgun, bedeni titrek bir şekilde yine ve yine kendine sığındı.
Ve sende tıpkı herkes gibi yoktun.
Sana her 'Ablam' dediğim gün bir hançer gibi saplandı. Hayır suçlu değilsin ama ben bir çocuk gibi seni de suçladım.
Tıpkı şuanki gibi, sen yine ve yine yoksun.
Ve bu kız yine acı çekiyor.
Affetmedim, affetmeyecem de.
Ben artık hiç bir şeyi affetmeyecem.
Ve hislerimle başladığım bu yola duygusuz bir yetişkin olarak devam edecem.
Kendimden nefret etmeye devam edecem.
Her şeyi- Ah, neyse.
Artık ben bile sonumu tahmin edemiyorum.
Bu satırları okuyup okumayacağını da bilmiyorum.
Ne önemi varsa da artık.
Şunu bilmeni isterim ki, bu kız artık içinde bir umut yeşertmeyecek. Çünkü çoktan üzerine toprak örtüp soldurdular.
Son kez hoşçakal, son kez kalbin varlığımı bilerek atsın ve beni hem geçmişinden hemde geleceğinden silip atsın.
Geriye de tek bir cümle kalsın 'Uğurlar Olsun.'