beni sevmemişti.
şimdi anlıyorum, gecenin bir vakti ağrılarla savaşırken beni sevmeyişinin nedenini anlıyorum . beni sevmemişti , onu sevişimi sevmişti... ona olan yoğun ilgimi, kendimden fazlaca yok ettiğim sevgimi, ona bakarken parlayan gözlerimi, kuşkusuz sunduğum bedenimi, şüphesiz temaslarımı, samimi gülüşümü sevmişti lakin beni sevmemişti , aklında bir başkasını yanında beni sevmişti. o da hep bunları söylerdi, sevmiyordu o da bunu biliyordu yanımda kalmaya devam ediyordu, aklındaki kimseyle savaşıyordu. bedeni yanımda yüzü koyun yatarken bütün sevgisizligini hissettirmisti, bunu kabullenmek istememiştim. sevsin istemiştim, seviyor zannetmistim. beni, ben olduğum icin sevsin istemiştim , kokulu öpüşlerimi değil, beni sevsin…
sevmeye sevmeye yanımda aylarca kalmıştı kendince kolay kopacak bağlar kurmuştu o bağların ipleride beni bogmustu. ellerim kollarım "kolay kopacak o bağ" ile bağlanmıştı. dizlerim yeniden yaralanmıştı. sözlerim boşa gitmişti, şiirlerim hiç olmuştu, ellerimi sadece sert esen rüzgarlar tutar olmuştu… sözde "sevgi" adına verilen çiçekler mezardan toplanan karanfillere dönmüştü, vazolar her zaman boş kalmıştı aslında hata bendeydi kaldırım kenarından vahşice çıkmış öylesine bir çiçeği vermeye bile tenezzül etmeyen birine kuşkusuzca çiçek bahçeleri sunmuştum… çiçeklerim soldu, göz yaşlarım kurudu…