coradaz

Burayı tamamen unutmuşken panomdaki insanlar. 

coradaz

Gökyüzüne gözüm gibi bakıyorum, yıldızları seyretmese de artık gözlerim. Kayarken dilediğimiz dilekler de yıldızlarla birlikte kayıyorsa ne anlamı var dilemenin? 
Sadece şunu bil ki barıştım sensizlikle. Oturup düşününce ayakta acı çekmekten daha zor gelmedi yokluğun. Sakinledim.
Başkasının kabulü olan herkes, bende âminin en kıyısındaki yalnız balık. Oltamı bile değdirmem. Gurur çarşafları hapsolur denize, gıkım bile çıkmaz. Emanetçi değilim, bunu aşka da söyledim, hazmettim. Bir daha değmez bu kalp sana, o kadar hazmetti ki bana rüzgar olsan estiğin meltemin çiğnediği sakız olmaz. Durup düşününce bi' ; ben kendimi akladım bu sevdada. Kelepçesinden memnuniyet duyan acılar düşünsün. Hücresinin merhabasına yastığım sığmaz, uyumam.

coradaz

Dudaklarını istiyorum, alemin böyle güzel bir ayrılış görmediği yerde böyle güzel bir öpüşme seyretmediği kelimelerimin bana; sana öyle güzel bir öpüşme sanatı yazdığı aşk denemelerimden. Hadsizliğim sınırdışı edildi, göçüm sana; içten içe, ilden ile, içten sana, içten dileklerimle göğsünün kuş yuvasına. Hiçten güneş battı, içten gidersin şimdi de sen. Yazarım ben, bak; yazdım işte. Kaderime yazılmayan sen, denemelerime konu oldun. Artık nihai bir pazarlık seni sensiz sevmek; borçlusun kelimelere herdem; nefreti perişan, ahuyu zar eylemeden.

coradaz

Tükendin kalbim. Özün hep taştı ruhumdan; lüzumsuz yalnızlıkların sana kenetlenen fedakârlığıydın. Artık sadece kendini düşünme vaktin. Bir kere değil mi hakkın? Bir kere var olmak için değil mi bedenimde yer kaplayışın? O vakit hakkını vererek yaşamalı. Senden alıyorum kalbim; seni mutsuz eden her acabayı; yamalı yanın ilk gün tadında huzurlu şimdi. Seni kurtarıyorum. Üşüyorsun, üşüyoruz. Titreme hiç, korkma, kendine gel. Kalmasın o tiz çırpınışlarının muğlak ve mutlak harbi kendinle; affet kendini. Ben seni çoktan affettim. O kadar yara bere dolusun ki şiltemi atsam üstüne, buna bile canın yanar. Hassas yerinden yaşama kalbim. Hırpalanırsın. Her öğün yer mi insan acıyı? 

coradaz

Gözlerimin nemi bile arıyor seni. Varlığının anahtarını kaybetmiş, giremiyor gönül kapından içeri. Sevdanın bir başka mucizesinde evlatların olmuş üstelik. Biri kız, öteki erkek. Daha ben ismini veremezken bu aşka; rüyalarda buluşuyoruz her seferinde. Bataryası bitince umutlarımın, tamamen yitirilince, sen görünüyorsun penceremden içeri. Gönlüm o kadar üşüyor ki, rüzgar üflüyor sansam ağaçların hışırdamasıyla kendime geliyorum. Suçlu tabi ki de doğanın sensizlik şiddeti. Bağırıp çağırıyorsun mart ayının ortasında beyaz beyaz. O kadar şiddetli ki yokluğun, yağıyor adedince. Çok fazla. Gönlümün soylusu arıyor seni. Soysuz ceplerde umarsız yüzükleri var aşkın. Takmadım hiç. 
          
          Neden geliyorsun hâlâ aklıma ve bu gece neden yazıyorum seni? Kırgın kalbimin yorgunluk seferinden bir tren kalkıyor şimdi; bu istasyonda sensiz mutlu olmaya çalışmak var. Dönüp bakmadın zaten hiç. Mutlu muyum, mutsuz muyum, alışır mıyım, var mıyım, yok muyum? Biliyor musun? Denize giriyor gönlüm, soğuk diyorum, yapma diyorum. Sen geleceksin sanıyor yine. Senin plajlarınla benim derelerim buluşmaz. Şezlongunda uyursun da mutlu, havlumda kirlendiğim uykusuzluk nöbetlerinde yıldızların sen dileği bir adım sana ulaşmaz. Anlıyorsun, değil mi? Şampanyası ile şarabı ayrılır aşk mutluluklarından, bu çocukluktan hiçbir yetişkinlik dönemi kurtulmaz. Gözlerimin nemi ıslatıyor seni, beyazımda artık umudun sadece 'U'su var. Uzaklardan geliyorum, şehirlerin ulaşılmazlığı değil de hayatların düğümlenemeyişi yok ediyor hayalimdeki bizi. Sen, evlatlarının ve ben evladiyelik aşkımın tercümesi. Sen o yatakta, ben bunca kalabalık paragrafta, affettim kendimi.

coradaz

Yine dinlenmedim duyulmadım ve görülmedim. Bedeninin fakirhanesinde eylemlerinin başkalarına aşkla sarıldığı serüvende gözlerinin müebbedine talibim. Asırlık bir sen delisi olurum. Ünsüz çıldırması ünlü harflerin aşk ile seni yazdığı kalpte yer arıyor kendine. Asla kaptırmam seni aşkla örtüp bana kutsamadan. Sevgilim, bir tanem, şarkının dibi tuttu. Yandı bu gece de. Hani böyle mutlusun ya çok, bulanık görürsün ya beni hep; peki vazgeçtim öyle öğlen olmadan sende son bulsun. Bir “hah” yaparım kısmetinin absürt merhabasına; bir nefeste bende tükenirsin. Okudun ve bittin mi? Şimdi gidebilirsin âşığım, şimdi gidebilirsin. 

coradaz

Gecenin bir körü sevgilim, şarkı söyleyen yalnızlığın sana hasret ve hep bekleyiş sunduğu gökyüzünün kayıp yıldızıyım. Güneş gibi gel, sevdanın üç vakte kadar seni bana aşk olarak çıkardığı yol olarak gel ama gel. Hem güneş de bir yıldız değil mi? Seni seviyorum. Fırtınadan seni çalıp yağmur yağdıran Tanrı'nın seni bana şemsiye yaptığı geceden mutlu bir gün diliyorum. Yani yarın gel, hep gel. Kalmasın özgürlüğümün sensiz bir saadeti. Şiirimin suyu ol da gel. Çok zamandır gel dememişti özleyen bu insan, yalnızlığım asılıyor yine bana. Haydi çabuk gel ve ondan al beni. Sarımsaklı aşkıyla sarmak istiyor beni; gül kokan aşkın dururken hangi yolculuğu tamamlamaya çalışırım ki onunla? Olmuyor mesela. Sesim ulaşmıyor kelime girdabım kaç doğum yaptı, kaç düşükle yorgan döşek ıstıraba gözyaşı doğurdu bilemezsin. Ne isen ve kimsen bakma öyle, gel. Bu geceler opera sanatçısı ama ben sessizliğin sen fısıltısında duymak istediğimden öte bir sen istiyorum.