panondaki son yazıyı gördüm, kime ithafen yazdığını bilmiyorum ama ben yanıt vermek istedim. seni asla unutmayacağımı bilmeni isterim. bir süre sonra belki gideceğiz birbirimizden, ki bilirsin, biz birbirimize asla tam olarak gelmedik. bir dalga misali, bir gelip bir geri çekildik. bu durumdan asla rahatsız değilim. yani, elbette ki ben de isterdim, hep birbirimizde kalmamızı. gelgitsiz bir sevgi içerisinde boğulmamızı. ama bilirim işte, insanlar sabit değildir. canı ister gelir, canı ister gider. biz bunun farkında olarak durduk yan yana. geldiğimde açtın kapını, gittiğimde ses etmeden öptün yalnızca dudağımın kenarındaki benimi. şimdi diğer gidişlerimden de uzak hissediyorum, daha fazla aralık bıraktık bu sefer. belki yakında, bu aralık daha da uzayacak. bu yüzdendir ki yazmak istedim. seni asla unutmayacağım. hissettirdin kızıl, hissettirdin. aynı hisleri yaşadığımızı, aynı kuyunun dibinde bulunduğumuzu, aynı düşünceleri paylaştığımızı, ikimizin de tanrıyı adaletsiz bulduğunu, insanların ne olduğunu bildiğimizi.. tüm bunları hissettirdin. biz sanmıştık ki, tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız. ki öyle de oldu. sığdık, bunu hissettim. sarmaladık birbirimizi o yalnızlıkta, dar gelir sandım ama sığdık rahatça. öptüm gözyaşlarından, sevdim seni. bilmiyorum, bu hislerim zaman ilerledikçe benimle gelmeye devam eder mi. ben asla kesin biri olmadım, sadece ben değil herkesin öyle olduğuna inanırım. her insan, bir belkiden ibaret. olur da bir gün sevmem seni, olur da bir gün hissedemem beni hissettiğini, olur da bir gün fark ederim senden tamamen gitmek istediğimi, istemem üzülmeni. biz biliyoruz kızıl, biliyoruz değil mi? gideceğiz eninde sonunda birbirimizden, sadece şimdi yan yanayız. şimdide beraber, sonrada derbederiz.