ctn1496

Bir çiçekle güler kadın, bir küçük lafla hüzün. 

ctn1496

Herkes Ölür Ölümünü
          
          Yılmaz Odabaşı
          
            
          
          “Ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak.”
          -C. Pavese-
          
          
          Kanatlanır, kanatılır bütün boşluklar.
          Aynalar her gün bir başka yalan söyler
          ve kalınır geride çizilmiş hayatlardan,
          geride yağmurlardan ve çığlıklardan.
          
          Herkes çizer boşluğunu…
          
          Her aşk başlarken pembe,
          ayrılıkta rengi siyah yalnızlığın…
          
          Herkes arar pembesini.
          Oysa kendinden ötesi yoktur; 
          kimse sevmez yalnızlıkta gölgesini…
          
          Herkes sever doğumunu; 
          kim sever ölümünü?
          
          Herkes sever doğrusunu; 
          kim sever yanlışını?
          
          Herkes susar ayıbını.
          Herkes susar ayıbını…
          
          Herkes bilir gitmesini.
          Bir zaman öğrenirsin
          gideni sırtından öpmesini
          
          Herkes yaşar hasretini…
          
          Herkes geçer gençliğini
          Herkes…Buğusunda anıların
          yitirir kekliğini…
          
          Herkes yaşamakla suçlu, 
          aşkıyla hükümlüdür; 
          herkes doğarken ölümlüdür.
          
          Herkes ölür ölümünü; 
          göğe salıp düşlerini,
          salıp tenini, nefesini
          bırakır ceketini.
          
          Herkes bırakacaktır ceketini…
          
          

ctn1496

Ateş ve Suyun Hikayesi(Can Yücel)
          
          Ates bir gün suyu görmüs yüce daglarin ardinda sevdalanmis onun deli dalgalarina. Hirçin hirçin kayalara vurusuna, yüregindeki duruluga 
          Demis ki suya: 
          Gel sevdalim ol, Hayatima anlam veren mucizem ol... 
          Su dayanamamis atesin gözlerindeki sicakliga al demis; Yüregim sana armagan... 
          Sarilmis atesle su birbirlerine sikica, kopmamacasina... 
          Zamanla su, buhar olmaya, ates, kül olmaya baslamis. 
          Ya kendisi yok olacakmis, ya aski... Bastan alinlarina yazilmis olan kaderi de yüregindeki kederi de alip gitmis uzak diyarlara su... 
          Ates kizmis, ates yakmis ormanlari... Aramis suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmis, suya varmis yolu Bakmis o duru gözlerine suyun, biraz kirgin, biraz hirçin. Ve o an anlamis; askin bazen gitmek oldugunu. Ama gitmenin yitirmek olmadigini.... Ates durmus, susmus, sönmüs askiyla. Iste o zamandan beridir ki: 
          Ates sudan, su atesden kaçar olmus.. 
          Atesin yüregini sadece su, 
          Suyun yüregini 
          Sadece ates alir olmus... 
          
          CAN YÜCEL