"Unutma, sonuçta ben bir çocuk sayılırım. Daha önce hiç aşık olmadım."
"Ben de, İkimiz de çocuğuz. En büyük şansımız da şu ki ilk aşklarımızı birbirimizde bulduk."
"Ama bu imkansız!" diye çığlık atarak hızlı ve öfkeli bir hareketle gencin kollarından sıynıldı. "Senin için imkansız. Sen denizcisin ve denizciler, duyduğuma göre şeyleri varmış...
Sesi giderek söndü ve sustu. "Her limanda bir sevgili edinmek gibi bir alışkanlıklanı varmış" diye onun sözünü tamamladı Martin, "Bunu mu demek istemiştin?"
"Evet,' dedi kız alçak bir sesle. "Ama bu aşk değildir." Martin güven veren bir sesle konuşuyordu. "Birçok limanda bulundum, ama o akşam seni ilk gördüğüm ana kadar aşkın bana bir kez bile dokunup geçtiğini hatırlamıyorum. Biliyor musun, o akşam sana hoşça kal deyip çıktıktan sonra neredeyse tutuklanıyordum."
"Nasıl yani?" 'Öyle işte. Bir polis benim sarhoş olduğumu sandı ki sarhoştum da... senin aşkından."
Martin Eden, 208