cynefiin-

Yildizavcisii_

şu hayatta düşebilirsin, terk edilebilirsin, elindeki avcundaki her şeyi kaybedebilirsin.
          hatta tüm bunları yaşadığın için kendini dünyanın en şanssız insanı da hissedebilirsin; ama unutma ki:
          "hiç kimse başarı merdivenini
          elleri cebinde tırmanmamıştır."
          hiç kimse birkaç kez yıkılmadan, küllerinden yeniden doğmamıştır. 
          rivayet olunur ki Napolyon'un, kendi ordusunun üç katı düşman ordusuyla karşılaştığında generalinin, "düşman bizim üç katımız. zafer imkânsız,"
          sözüne verdiği cevabı şöyledir:
          "savaş ne kadar çetinse, zafer o kadar kutsaldı."
          evet, savaşın çetin geçecek. evet, sabrın kadar gücün de tükenecek; ama öyle bir gün gelecek ki senin asla başaramayacağını düşünenlere dudakların şu sözü söyleyecek:
          "başardım; çünkü ilk önce kendime inandım.
          siz de unutmayın ki; hayat bazıları için kaybettiği yerden başlar."

Yildizavcisii_

korkularınla yüzleşmediğin ve onlara meydan okumadığın sürece onların esiri olursun. sen korkularının esiri değil, korkuların senin esirin olmalı hayatta. 
          kaldır başını ve korkularının üzerine yürü. 
          bunu yapmadığın sürece onlar senin üzerine yürüyecek ve elini ayağını bağlayıp seni hareket ede meyecek hale getirecek.
          korkularınızın üzerine gitmenin en etkili yolu onlan kabullenmeniz ve yola onlarla birlikte devam etmenizdir. kendisinin kabul edildiğini gören korku, eskisi kadar gitmez insanın üzerine. 
          hayat bir futbol maçı gibidir, sürekli defans yapan golü yer. sen sürekli atak yapmalısın. 
          her şeye ve herkese rağmen daima önüne bakmalısın.

Yildizavcisii_

sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki 
          'en iyiyi bulabilmek' 
          sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı olduğundan biraz daha iyi bırakarak terk etmek; bir tek yaşamın bile sırf siz yaşadınız diye daha rahat soluk almış olduğunu bilmek. 
          işte 'başarmış olmak' budur.

Yildizavcisii_

İnsanlar içinde bir sana inandım
          Bir seni sevdim kendimden başka
          Uykularımın bölündüğü saatlerde
          Sendin düşündüğüm soluk soluk
          Sivri bıçaklar gibiydin karanlığımda
          Gözümü yumsam seni görüyordum
          Oynak türkülere benzeyen yürüyüşünle
          Sen çıkıyordun karşıma
          Karanlığımda
          İki yıldızdı ellerin görülmedik
          Karanlığımda
          Bir orman yangınıydı dudakların'

Yildizavcisii_

insanı umursamaz yapan karakter yapıları değildir, her şeyi koşullar şekillendirir. 
          hiç kimse durduk yere kendi kabuğuna çekilmez, bunu tetikleyen bir neden mutlaka vardır. 
          hafif bir rüzgâra bile kaygı duyan insalar dayanma gücü aşıldığında fırtınalara gülümsemeye başlar. 
          zamanın şakası yoktur, vaktinde gerçekleşmeyen her şey insanı umursamaz yapabilir.

Yildizavcisii_

bazıları zamanında sıkı sıkı ellerini tuttuğu insanların hayatın dan giderken birtakım duyguları kilitliyor sanki.
          anahtarı da sadece onda varmış gibi bir daha o duyguyu hissedemiyorsun onun yüzünden.
          hatırlıyorsun o duyguyu.
          içinin kıpır kıpır oluşunu, gözlerinin gülüşünü...
          ama hissedemiyorsun tekrar.
          sanki o kapının anahtarı onda kalmış da gidip alman lazımmış gibi.
          onu bir tek o açabilir zannediyorsun.
          çoğu insanın bu yüzden yalnız olduğunu düşünüyorum.
          anahtarın giden insanlarda olduğunu zannediyorlar ama bilmiyorlar.
          sadece kapı kapalı olduğu için o duygu gelmiyor yeniden hayatlarına.
          kapını açarsan, içeriye girebilirler..

Yildizavcisii_

bazı aşklar var mesela, yaşanıyor ve bitiyor.
          gidiyor ama o gittiğinde sen fark etmesen de daha çok yaşatıyorsun onu kalbinde.
          yanında olmayınca, olduğundan daha da çok seviyorsun ilginç şekilde.
          yanında olmaması kalbinde olmadığı anlamına gelmiyor.
          "keşke gelseydi." diyorsun biliyorum ama olmuyor..
          neden, inan ben de bilmiyorum.
          gitmek, kaçmak, unutmaya çalışmak; aşkı bitirmeye yetmiyor. sanki bazen bitirmek, insanı aşan bir şey gibi.
          kilometreler kadar uzakta olsan da, başka bedenlerde dolansan da, hayatından çoktan gittiğini düşündüğün biri hiç fark etmediğin şekilde, sabah uyandığında seninle beraber kalbinde uyanabiliyor.
          keşke bitirmek de "gitmek" kadar basit olsa.