dahliasbae

Hiçbir şey yazmamıştım buraya gittiğinle ilgili... Dahlia’m, güzel çiçeğim, en yakınımda olmasına rağmen en uzağımda olan naçizane kişilik. Neden çatlıyor ağladığında göz yaşlarının ilerlediği yol? Anlıyorum, sonsuza kadar gideceksin.. ya o zaman ben de gelirsem seninle? Hoş, burada pek tutunacağım bir şey de kalmadı. En azından seninle gerçekten gerçek bir şekilde görüşebilir, hissedebiliriz birbirimizi. Lütfen.. lütfen bu gece yamacımda dur ve hâlen inatla kabaran o saçlarımı okşa, olur mu? Biliyorsun bu evin nasıl bir yer olduğunu. Ben burada ancak senin hayalî bedeninle tutunabilirim, pekâlâ bunu da biliyorsun güzelim. Ha bir de, pek hoşlanmıyorsun ama onu, onun güzelliğini, nasıl sevdiğini ve nasıl sevdiğimi konuşalım bu gece. Ona kendini anlatmak istediğimde taze açmış gelincik gibi kıpkırmızı oluyorum. O kadar aşığım ki en karamsar şarkıda dahî bir yerden güzel bir şey geliyor kulağıma onu düşününce. Sonra uf, çok sanatsal sevesim geliyor yine agalı magalı hacılı falan konuşuyorum içimdeki tüm romantikliği siliyorum resmen.  Bir de şey var Dahlia, o da dünyada en sevdiğim bir diğer çiçek ve ben istemeden bir şey söyleyip onu incitmekten o kadar korkuyorum ki.. bilemiyorum çok narin geliyor gözüme, yüreğime. Bu güçsüzlük anlamında değil, melekler gibi! Dur, sanırım yine aşkımdan Leyla oldum. Dediğim gibi, gece görüşürüz çiçeğim. Yaraları sarmaya, konuşmaya ve belki de bir gün sonsuzluğa kanatlanmaya...
          	-Kelebek

dahliasbae

Hiçbir şey yazmamıştım buraya gittiğinle ilgili... Dahlia’m, güzel çiçeğim, en yakınımda olmasına rağmen en uzağımda olan naçizane kişilik. Neden çatlıyor ağladığında göz yaşlarının ilerlediği yol? Anlıyorum, sonsuza kadar gideceksin.. ya o zaman ben de gelirsem seninle? Hoş, burada pek tutunacağım bir şey de kalmadı. En azından seninle gerçekten gerçek bir şekilde görüşebilir, hissedebiliriz birbirimizi. Lütfen.. lütfen bu gece yamacımda dur ve hâlen inatla kabaran o saçlarımı okşa, olur mu? Biliyorsun bu evin nasıl bir yer olduğunu. Ben burada ancak senin hayalî bedeninle tutunabilirim, pekâlâ bunu da biliyorsun güzelim. Ha bir de, pek hoşlanmıyorsun ama onu, onun güzelliğini, nasıl sevdiğini ve nasıl sevdiğimi konuşalım bu gece. Ona kendini anlatmak istediğimde taze açmış gelincik gibi kıpkırmızı oluyorum. O kadar aşığım ki en karamsar şarkıda dahî bir yerden güzel bir şey geliyor kulağıma onu düşününce. Sonra uf, çok sanatsal sevesim geliyor yine agalı magalı hacılı falan konuşuyorum içimdeki tüm romantikliği siliyorum resmen.  Bir de şey var Dahlia, o da dünyada en sevdiğim bir diğer çiçek ve ben istemeden bir şey söyleyip onu incitmekten o kadar korkuyorum ki.. bilemiyorum çok narin geliyor gözüme, yüreğime. Bu güçsüzlük anlamında değil, melekler gibi! Dur, sanırım yine aşkımdan Leyla oldum. Dediğim gibi, gece görüşürüz çiçeğim. Yaraları sarmaya, konuşmaya ve belki de bir gün sonsuzluğa kanatlanmaya...
          -Kelebek

dahliasbae

Kelebek yorgun kanatlarını son bir kez çırpıp kendini bir çiçeğin yaprakları arasına bırakmıştı. Gün boyu bunca şey yaşamasına, iyi olduğunu düşünerek bir şeyler yapmasına kimse ne teşekkür etmişti ne de sıcak bir tebessümle onu o sıcaklığın içine çekmişti. Bunun yanı sıra hakaretlerle dolmuştu kelebeğin kulakları, beyninde onca ses ona hoş şeyler fısıldamadı gerekirken hakaretleri sıralıyordu ardı arkası kesilmeden. Şey diye düşünüyordu kelebek.. Acaba dünyaya gelmemesi gereken bir hata mıyım?.. Ben olmasam her şey daha da düzelecek, herkes daha bi mutlu olacak sanki.. Tanrım eğer beni dinliyorsan lütfen sil bu hatayı yeryüzünden, yalvarırım...

dahliasbae

12.04.21

dahliasbae

Boş gözlerle bakıyordu bana.. aşık olduğum sesi titriyordu konuşurken, yumuşacık elleri mesela. Buz gibi olmuştu korkudan, gözleri desen tereddüt etmeksizin serbest bırakmıştı inci tanelerini. O gece olanları anlatırken güçlü duruşuna hayran olduğum kişinin içeride ne kadar narin ve kırılgan olduğunu daha da iyi anlamıştım. Ki ben ona tek bir söz söylerken dahi beş kere düşünürken onu zihnimde zerafetiyle herkesi kendine hayran bırakan lâkin yaşadıklarının yüküyle kendini dik durmaya zorlayan bir çiçek olarak resmetmiştim bile. Gel gelelim herkes onu benim gibi görmüyormuş...
Reply

dahliasbae

Dolaşıyorum bakıyorum ki Lavinia saçma sapan, alakalı alakasız herkesin biosunda, açıklamasında falan; ki  sorsan bunların hiçbiri bu kelimenin asıl anlamını bilmeyen andavallı sürüsünün birer parçası. 
          Hâlbuki Lavinia böyle ağızlarda meze yapılacak bir şey değil. Lavinia ölüm çiçeği anlamının yanı sıra “Hayalimdeki muhteşem sevgili” demektir. Özdemir Asaf’da şiirini ulaşamadığı sevgilisi Mevhibe Meziyet Beyat’a ithafen yazmıştır. Şimdi bu ismi değeri bilinmeksizin her yerde görmek beni çok üzüyor açıkçası...

dahliasbae

Hasretle nasıl başa çıkar ağaçlar?
          Ya denizler, nasıl ağlar?
          Ah bu bendeki sonbahar
          Bu bendeki kırık dal
          Kanımda solan kırmızı
          Kirpiklerimde kar
          Hasretindir yar
          Hiç olmazsa rüyalarda sar.
          Ben sana hep üşüyordum,
          Çünkü kıştım..
          Nakıştım, bakıştım..
          İnkar etmiyordum da bunu..
          Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım..
          Ve lütfen inkar etme;
          Sana en çok ben yakıştım..
          
          Özdemir Asaf ve şiirleri ayrıdır her zaman benim için.. çok zıt şeyleri seviyorum, farkındayım. Lâkin yin ve yang da çok zıttı şimdi bir bütünü temsil eden iki ruh onlar…

dahliasbae

Dahlia, sana sığınıyorum yine affet. Çiçeğim.. ben mi bir şey yapıyorum? En değerlilerimden giderek uzaklaşıyorum, önce Tavşan’ım şimdi de “En yakınım”dan çok uzak hissediyorum. Hislerim desen anca tek bir kişiyle konuşurken ulaşabiliyorum onlara lâkin o kadar yoğun oluyor ki.. sanki bir bebek insanlardan uzak bir şekilde büyümüş ve yıllar sonra ilk kez duygularını yaşıyor gibi. Ben onların beni dönüştürmek istediği robot değilim, istemiyorum da. Hiç korkmadığım kadar korkuyorum herkes yok olacak yanımdan diye. Neden susuyorsun? Doğru, sen hep susarsın ki zaten. Benim korkak zihnimin kendince oluşturduğu korkak bir oyunsun sen. Şunu bil, kesinlikle senden veya başkasından nefret etmiyorum. Nefretim, acımam kendime sadece. Eğer böyle hissettirdiysem özür dilerim narinim.