daimini

kafayı yemenin sınırına geldim

daimini

sen kazanıyor musun he. bi ankaraya gel ya. takılalım beraber.
Contestar

daimini

yani. sanırım. kazanırız. @notrefin
Contestar

notrefin

@daimini  sınavı kazanıyor musunuz onu söyle bana. 
Contestar

notrefin

gelsene dai'm. 

notrefin

zepo sizi özledi amisi, offf.
Contestar

notrefin

de ne cringe insan bu zepo. 
Contestar

notrefin

gel gel gel diye şarkıya başlayayım da gör amk.
Contestar

daimini

kafayı yemenin sınırına geldim

daimini

sen kazanıyor musun he. bi ankaraya gel ya. takılalım beraber.
Contestar

daimini

yani. sanırım. kazanırız. @notrefin
Contestar

notrefin

@daimini  sınavı kazanıyor musunuz onu söyle bana. 
Contestar

bartuhakli

bartuhakli

seni hiç unutur muyum. ben de öpüyorum çok <33
Contestar

daimini

inanıyorum sana. öpüyorum kocaman. buralardayım, beni unutma. <3
Contestar

daimini

mum: alıngan. kendi ateşiyle
          kendini yok eden yumuşakça.
          erimek üzere varsın, kaderine inanırsın.
          ölürken fark edilmez, ışığın solduğu zamansın.
          
          hiçbir aşk titremez sonsuza değin
          bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum
          ve insan acıdan ölür bir gün.

daimini

insan ölüyorsa acıdan ölür bir gün
            kendine bir daha uğrayamadığından,
            koyduğu yerde durmayışındandır hayatın
            hatanın dönüşsüz oluşundandır.
            
            hiçbir aşk titremez sonsuza değin,
            bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum
            ve insan kanatlarından
            ayrılır bir gün.
Contestar

daimini

yüzümde taşıdığım kuyu
            soğuk iklim,
            ağır yaprak tenimde
            durup dönüp dokunduğum
            yük.
            
            yağmurun aramıza çektiği perdeyi yırtıyorum
            geçiyorum göğsümdeki uykunun sarmaşığından
            birazdan dünya beni unutacak, ben onu anlamıyorum.
            
            soğuk iklim,
            durup dokunduğum
            dönüp seni
            ben de unutacağım.
Contestar

vanteniz

onu zor ve yaklaşılmaz biri olarak damgalamaya ve onunla hiçbir ilgimin kalmamasına tamamen kararlıydım. ondan iki sözcük duymuştum ve somurtuk kayıtsızlığımın şuna dönüşüverdiğini görmüştüm: senin için her şeyi çalarım, sen bana dur deyinceye kadar, öğle yemeğine kadar, parmaklarımın derisi kat kat soyuluncaya kadar, çünkü senin için bir şey yapmak hoşuma gidiyor, senin için her şeyi yaparım, söylemen yeter, senden daha ilk günden hoşlandım ve benim yeni arkadaşlık teklifime buzla karşılık versen bile, aramızda geçen bu konuşmayı ve kar fırtınasının ortasında bile yazı geri getirmenin kolay yollarının olduğunu hiç unutmayacağım.

daimini

iki yerdeyim, aynı anda, hem içimde hem dışımda. bir sınır çizgisinde oynar gibi.
          
          60. seferden sonra bir şeyler sıfırlanacakmış gibi.
          
          belki 60 kez aynı hatayı yaparsam, yeni bir başlangıç yapabilecekmişim gibi. zaman gibi. saatler dakikalar gibi. bir avuç hapı 30 saniyede yutmam gibi. sabah olunca ve 60'tan sonra 1 gelince annemin terlikleriyle serumumu sürüklemem gibi.
          
          ayın başı gibi. böyle aptalım. sanıyorum ki ölünce baştan başlarım. canım biterse zaman verir dolmasını beklerim. canım yanarsa başka bir evrende başka bir şekilde geri dönerim. yaşamak istediğimden değil. denemek istediğimden. hep mutsuz mu olurum, bilmek istediğimden.
          
          acaba başka bir hayatta yeniden doğsam, yaşamayı becerir miydim ben.