daniadie

bu gece biraz Wattpad' zaman ayırmak istedim, bana sadece buradan ulaşabilirsiniz.

daniadie

her yıkımında, daha güçlü kalkacağım ayağa ve teselliler bir süre sonra beni mahvedecek. 
          
          Her ruhuma ulaşmaya çalıştığın zaman anne, sana on adım daha atacağım ve ruhunun içinde kaybolmuş o küçük kızı bulacağım; söz. 
          
          W/Simal
          
          05:49 nachm.

daniadie

Bir kadının yürüyebilmek için attığı zorlu adımların gölgesinde yaşıyordum; bu o kadar korkunç, o kadar acımasızcaydı ki, her düşünüp yinelediğim zaman ben hep o gölgenin arkasında saklanıp yalnızca ölümün o yakıcı hissini bedenimde hissedebilmek ve yavaşça yok olabilmek istiyordum. Canım yanıyordu, bu hissiyatı anlatmaya çalıştığım zaman boğazımda düğüm düğüm oluşan kelimelerin gölgesinde saklanıp, bir ihtimalin arasında saklanmak istiyordum. 
          
          Beni kurtarabilecek birini bekliyordum; soğuk rüzgarların arasında sadece onu ve onun sıcacık ellerini. :")
          
          05:19

daniadie

Ruhun hep bir mezarı andırdı sevgilim, bir mezarın içerisine açılmış çukurda senin çürümüş bedenini gördüm. O çürümüş beden, benim için  o kadar anlam rivayet ediyordu ki sevgilim, o mezarın içindeki çukuru kapatıp seni diriltebilmeyi çok isterdim, mezar taşından adını silebilmeyi.
          
          Seni mahvetmişler sevgilim, seni olmadığın bir insana dönüştürmüşler. 
           #idontwannebeyouanymore.

daniadie

Sessiz bir şekilde ağlarken ona bakıyordum, katran karası gözlerini bana dikmiş, mavi gözlerimi boğmak istercesine büyük bir nefretle bakıyordu. 
          "Sen zaten yalnızdın, şu an kimsesizsin" diye konuştu ve oturduğu yere daha çok yayıldı. Kafasını geriye doğru attı, büyük bir şekilde yutkundu. Bu benim ondan daha çok tiksinmeme sebep oldu, ruhumu ele geçirip altüst ediyor, benim akıl sağlığımı bozacak kadar güç sarfediyordu. Gözlerine ulaşan nefret benim onun kızı olduğum için utanmama sebebiyetti, sen nasıl bir kadındın; anne?  
          "Seni mahvetmeye geldim güzel kızım, senin yıkımın olmaya geldim."
          Bir yıkım, bu kadar çok can yakabilir miydi? Kolumda asılı duran damga ile birlikte işler çığırından çıkıyordu; ben kimdim, anne? 
          
          "Gökyüzünün içindeki mavilik, seni boğmaya geldi." 

daniadie

'Senin için zihnimde açtığım savaşları anlatamam; zihnim bile artık yorgun. Kafam karışık, bedenim büyük bir isyanda, vereceğim tepkiyi kestiremiyorum ama bir adım ötendeydim her zaman, seni hep takip ettim; Alese. Sadece gitmeni istemedim. Beni bırakıp gitseydin, bir yanım hep yarım kalırdı ama seni bulurdum.' 
          

daniadie

"İnsanlar," diye mırıldandım. "Hayatımızdaki en zararlı varlıklar, hem de en tehlikeli." 
          "Sen de kendini dünyanın en zararlı varlığı gibi görüyor musun, Mavi?" 
          "Benim ruhum, her geçen gün bir hücremi öldürüyor. İçimde oluşan bir umut tanesini iki dakika sonra ölü olarak buluyorum. Söylesene, insanlar mı en çok zarar veriyor insanlara, yoksa kendi benliğin mi zarar verir kendine?" 
          "Zihninin içindeki cümleler öldürülmek için, elindeki bıçak da ruhunu yok etmek için var olmuş; ruhun, ölüme gebe kalmış; ben buna izin vermeyeceğim."