Avcunu heykelsi bir pürüzsüzlük, kadifemsi bir yumuşaklıkla aşağılara inen sırt çizgisi boyunca gezdirdi. Mayonun kapattığı, güneşin ulaşamadığı bölgelerde beyaz kalmış, alacakaranlığın içinde sedefsi ışıltlarla parıldayan o çıplak, diri kalçaları okşadı usulca. Doğumdan sonra da yüksek, hâlâ güzel kalçalardı bunlar ve kadın, bacaklarından birini karnına çekmiş, böyle dağılmış ve sakınmasız uyurken, İlhan'ın içindeki saldırganı nasıl kışkırttığından habersizdi. Göğüsleri biraz irileşmiş, genç kızlığının küçük konimsi çıkıntaları döllenip olgunlaşmış, ballı, diri meyveler gibi iştah açıcı hale gelmişlerdi. Dün geceki sevişmelerinin anısı silik, kopuk kopuk belleğinden geçti. Yüzüne akan kumral saçlar, uzun öpüşler, acıya benzer boğuk inlemeler, gülüşmeler, uzun soluklar, fısıltılar ve telaș. Sonra yoğun, ağır etin sabırsızğlığa yenilen sevecenlik ve çocukluk düşlerindekine benzer uçuşlar.. Ölümcül korkularla çarpıntılar içinde yüksek yarlardan aşağı düşer ya insan hani...öyle. Ardından o tükenmez, derin kaygan sıcaklık; ve yumuşak düşüşün çarpma anı sarsıntısı...
İnci Aral - Mor
- JoinedDecember 10, 2023
Sign up to join the largest storytelling community
or