Acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun, izlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma, orada o yoldan çekmiştim ruhumu patlatan fitili. Benden savrulan parçalar kurusa da, izleri var hala yolun kenarında. İzini sür yolun, acısının ormanı büyütür insanı, vakit genişletir, ufuk sandığından daha yakın.
Acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun, ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin. Hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle büyük bir aşk, hangi sesle ölür, bileceksin.
Ne zamandı bilmiyorum yaşadıklarından sana kalan tortu, seni olduğun yere çakan, olduğun yerde fırtına koparan korku. Kendi sarmalında döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin. Kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.
Şimdi, acının ormanından geçiyorsun, Her şey bir daha kanasa da, ne geçtiğin yola, ne sana dokunabilirim. Geç meleğim, senin de şarkıların olsun. Içinde ki telleri titreten.