Senin olduğun yazı acayip özlüyorum. Seninle ilk tanışmamı hatırlıyor musun? Profil fotoğrafını beğendiğimi söylemiştim. Aslında bunu bilinçli olarak yazdım, öyle gerekiyordu. Herkese karşı bir kızgınlık besleyen sen bana kanının ısındığını söylemiştin. Konuştuk sonra, içini açtın bana. Bir keresinde kavga etmiş olsan da benimle sonraki zamanlar hiçbir zaman aramız açılmadı. Neler hissettiğini, ne durumda olduğunu en iyi bilenlerdeyim belki de. Buradan vazgeçmek için çok büyük bir çaba harcadın. Canın yandı, istemedin. Görmek istemediklerini gördükçe içinden çıkılmaz bir yolda olduğunu hissettin. Ve ben hep sana ne derdim hatırlıyor musun? "Bir gün gelecek buradan vazgeçecek ve mutlu olacaksın." Ve bunu başardın Cansel. Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum. Çünkü buradaki insanlar kolay kolay vazgeçemez buradan. Önceleri geçemedin, yapamadın. Ama bak.. şimdi başardın. Artık ne giriyorsun ne senden bir haber var. Belki bu söylediğim diğer arkadaşımın canını yakacak ama ben sana haksızlık yapıldığını düşündüm hep. Şimdi seni o kadar iyi anlıyorum ki Cansel. Yemin ederim köpek gibi anlıyorum. Yaşadıklarının benzerlerini yaşıyor gibiyim. Ve bu çok can acıtıcıymış. Bahsettiğim kişi için bir zamanlar her şeydim. Tıpkı senin bir zamanlar başka biri için olduğun gibi. Ve sonumda sana benzedi sanırım. Şimdi neredesin, ne yapıyorsun bilmiyorum. Umarım iyisindir Cansel. Çikolatalı süt seni hiçbir zaman unutmadı. Unutmayacak. umarım bir gün bende sen gibi herkesin hayatından gitmeyi başarabilirim. Çünkü biliyorum ki bu tarih uzak değil. Seni seviyorum. Umarım mutlusundur. Hep iyi kal güzel kız.